MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 05.05.2015 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ve davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlu davalının kendisine ait şirket paylarını davalı ...'e sattığını onunda diğer davalı ...'a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini istemiştir.Mahkemece davalılar arasındaki yakın ilişki nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... vekili, ... vekili ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili tarafından verilen karar düzeltme dilekçesine ekli tebligat parçasına göre Dairemizde yapılan murafaa için çıkarılan davetiyenin davacı vekiline murafaa gününden bir gün sonra tebliğ edildiği anlaşılmış ve davacı tarafın diyecekleri alınmadan mahkeme kararının bozulması doğru görülmemiş, Dairemiz ilamının kaldırılarak taraflara yeniden duruşma günü tayini için gerekli giderlerin karşılanması için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmiş ve yeniden duruşma günü verilerek inceleme yapılmıştır.Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde borçlu davalı ...'ın alacaklılardan mal kaçırma amacı ile kendisine ait şirket paylarını 3. kişi konumundaki davalı ...'e sattığını, onun da diğer davalı ...'a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptali ile kendilerine cebri icra yapma yetkisi verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında 12.07.2012 tarihli celsede ise davacı vekili “eski beyanlarımızı tekrarlıyoruz davalı ... dava dışı .... hisselerini diğer davalıya alacaklıdan mal kaçırmak maksadı ile devretmiştir bunun iptalini istiyoruz ayrıca asıl borçlu ... hissesini ...'e satmış olup, ...'de bu hisseleri elinden çıkartarak diğer davalı ...'ın kızı ...'a sattığından davamızı tazminat davasına dönüştürerek tazminata hükmedilmesini istiyoruz” şeklinde beyanda bulunmuş, Mahkemece gerekçeli kararın gerekçe kısmında tasarrufun iptalini gerektirecek şekilde gerekçe yazılmış ancak hüküm fıkrasında ise 4. kişi konumunda olan ve dava konusu şirket hisselerini elinde bulunduran davalı ... 990.000.00 TL tazminata mahkum edilmiştir. İİK’nın 283/II maddesine göre iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu yasal nedenle 3.kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın elden çıkardığı tarihteki gerçek değeridir. Somut olayda davacı vekili 12.07.2012 tarihli celsede davalı 3.kişi ... hakkındaki davasını bedele (tazminata) dönüştürdüğünü belirtmiştir. Bu durumda İİK'nin 283/2.maddesi gereğince dava konusu şirket paylarının 3.kişi .. tarafından elden çıkarıldığı 12.01.2010 tarihindeki rayiç (gerçek) değeri nispetinde 3.kişi ...'nun davacının icra doyasındaki alacak ve ferileri toplamıyla sınırlı olmak üzere tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yanlış ve çelişkili değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalılar ... vekili, ... vekili ve ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ... ve ...'a verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ...'ya geri verilmesine 5.5.2015 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.