Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 664 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1127 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ...... Müdürlüğü vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın, gerekli teknik koşullara uygun olmayan karayolunda davalı ...’ın maliki olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını belirtip sigortalıya ödenen ....359,82 TL’nin 05.05.2008 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ...... Müdürlüğü vekili, yargı yolu itirazında bulunup kusur ve hasar oranını kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... kusura itiraz ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere, ... bozma ilamına ve tüm dosya kapsamına göre davalılar ... ve ...... Müdürlüğü yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile ....033,88 TL alacağın ....06.2008 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar ...... Müdürlüğü vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.....Dava, kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. HUMK'nun 388. maddesi (6100 sayılı HMK’nun 297. md) uyarınca mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, hüküm sonucu kısmında da, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Aynı Kanunun 389. maddesinde de “Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmıyacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır.” hükmüne yer verilmiştir (6100 sayılı HMK’nun 297 ve 298. md.). Belirtilen madde hükümlerine göre hakim gerekçeye uygun karar vermek zorunda olup gerekçe ile hüküm birbirine uygun olmalıdır.Mahkemece hükmün gerekçesinde, hatalı olarak karar verildiği belirtilip hüküm ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması için bu şekilde karar verildiği bildirilmek suretiyle HUMK’nun 388 ve 389. ( 6100 sayılı Kanunun 297 ve 298. md) maddelerine aykırı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....-Kabule göre de; Dairemizin 02.....2010 tarih ve 2009/9506 esas, 2010/10501 karar sayılı bozma ilamında, müteselsil sorumluluk hükümlerine göre davalı ...’ın % 65 kusur oranı ile ...... Müdürlüğünün %... kusuruna isabet eden kısmından da ödemede tekerrür olmamak kaydıyla müteselsilen sorumlu olduğu gözetilmeden sadece kendi kusuruna isabet eden kısımdan sorumlu tutulmasının doğru olmadığı bildirilip davacı vekilinin davalı ...... Müdürlüğü hakkında kurulan görevsizlik kararına yönelik diğer temyiz itirazlarının reddedildiği açıkça belirtilmesine rağmen açıklanan hususlar nazara alınmadan davalı ... ve ...... Müdürlüğü hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile davalılardan ....033,88 TL’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hükmün gerekçesinde de hükmün yanlış verildiği açıklanmıştır. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bu şekilde bozmanın gerekleri yerine getirilmeden yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması isabetli değildir.....Bozma sebep ve şekline göre davalılar ...... Müdürlüğü vekili ile ...’ın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar ...... Müdürlüğü vekili ve ...’ın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.