Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6606 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3027 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/03/2013NUMARASI : 2013/123-2013/138Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı F.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu F.. Ö.. aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlu davalının kendisine ait hisseleri diğer davalıya satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ederek Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davanın ticari nitelikte olmaması nedeniyle davalı F.. Ö..'in işbölümü itirazının kabulüne ve dosyanın görevsizlik kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından da davanın ticari nitelikte olması nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı F.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İİK.nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal veya başka bir hak ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın veya hakkın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmadığı gibi satışın tacirler arasında yapılmasının ve ticari işletmenin veya ticari bir hakkın dava konusu edilmesinin de görev hususunun belirlenmesine doğrudan bir etkisi yoktur. Kaldı ki davada incelenmesi gereken husus davalı borçlunun yaptığı tasarruflarının iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla İİK 277 vd maddelerinde belirtilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Açıklanan şekli ile görevin, İİK 281. maddesine göre genel mahkemelere ait olduğu da açıktır. Hal böyle olunca davaya devam edilerek taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar vermek yerine yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi isabetli değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı F.. Ö.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı F.. Ö..'e geri verilmesine, 30.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.