Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6536 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4343 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili; davalının işleteni olduğu ve müvekkili nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı aracın, park halindeki araca çarpıp hasarlaması nedeniyle, hasar gören aracın kasko sigorta şirketine müvekkili tarafından 27.7.2010 tarihinde 6.453 TL ödendiğini, kazada tam kusurlu olan davalıya ait aracın sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk ettiğini, karşı araç sürücüsünün verdiği ifadede sigortalı aracı kullanan kişinin 15-16 yaşlarında bir çocuk olduğunu beyan ettiğini, kazadan sonra olay yerinin terk edilmesi ve sürücü belgesiz araç kullanımı nedeniyle rücu haklarının doğduğunu, başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili; araç sürücüsünün sağlık sebepleri nedeniyle kaza yerini terk etmek zorunda kaldığını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kısmen kabulü ile davalının . İcra Dairesinin 2011/368 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin 6.214 TL asıl alacak, 434,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.648,13 TL üzerinden devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı tarafından zarar gören 3. kişiye ödenen tazminatın, sigortalısından rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesinde, "sigortacı, poliçede tamımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı KTK.'na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı genel şartların A/3 maddesinde "teminat dışında kalan haller", B/1 maddesinde "rizikonun gerçekleşmesi halinde sigorta ettirenin yükümlülükleri", B/3 maddesinde "sigortacının halefiyeti", ve B/4 maddesinde ise "zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının işletene rücu hakkı" hüküm altına alınmış, B.4/c maddesinde de "tazminatı gerektiren olayın aracın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda gelmesi durumunda sigortacının işletene rücu hakkının bulunduğu" düzenlenmiştir.Somut olaya bakıldığında; davacı, kazadan sonra sürücü değişikliği yapıldığı, gerçek sürücünün 15-16 yaşlarında bulunduğu sürücü belgesinin olmadığı iddiasıyla dava açmıştır. Dava konusu trafik kazası nedeniyle, Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/1466 - 2012/2362 sayılı dosyasında; sigortalı şirketin sürücüsü Soner Yalçıner hakkında, "taksirle yaralama" suçundan yargılama yapıldığı ve sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği, kararın sanık Soner tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından, sübut yönünden bozma yapılmaksızın, sanık hakkında lehe usul hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, bozma sonrası mahkemece sanık Soner hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ceza mahkemesi kararının hukuk hakimini bağlayan bir yönü bulunmamaktadır. Kaldı ki ceza dosyasındaki bilgi ve belgeler olay sırasında araç sürücüsünün dava dışı sürücü belgeli Soner Yalçıner olduğu yönündedir.Bu halde, davacının "olay esnasında aracı yaşı küçük çocuğun kullandığı, sürücü belgesinin bulunmadığı"na ilişkin iddiası yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığından sigortalıya rücu koşullarının oluşmadığı davada, davanın reddi yerine yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ....'ye geri verilmesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.