MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacılar vekili; davalılardan ...'un maliki ve ...'un sürücüsü olduğu aracın sebebiyet verdiği 21.04.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacıların murisi Sude Naz'ın hayatını kaybettiğini, diğer davalı ...'ın belediyede ulaşım hizmetinden sorumlu olması nedeniyle yolun standartlara uygun olmaması ve trafik işaretlemesinin yapılmamasından kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğunu belirterek, anne ve baba için ayrı ayrı 1,00'er TL maddi, 50.000'er TL manevi, kardeş Dilara için 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... ve ... vekili; olayda müvekkillerine kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını öne sürerek, davanın reddin savunmuştur.Davalı ... vekili; dava konusu kazanın oluşumunda, müvekkilinin ve görev yaptığı kurumun kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle, davalılar .... ve ... yönünden ise, meydana gelen trafik kazasında kusursuz oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava trafik kazası nedeni ile Borçlar Kanunu'nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.Somut uyuşmazlıkta; davalı sürücü ... aleyhinde ....Asliye Ceza Mahkemesi'nde taksirle ölüme neden olma suçundan açılan kamu davasının yargılaması sonunda sanığın kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle beraetine karar verilmiş,Yerel mahkemece, ceza mahkemesince sürücünün kusurunun bulunmadığını belirlendiği gerekçesiyle sürücü ve işleten aleyhindeki dava, sürücünün kusurunun olmaması nedeniyle red edilmiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74 maddesi ile yerleşik Yargıtay uygulamasına göre hukuk hakimi, gerek ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ve gerekse delil yetersizliğine dayalı beraet kararı ile bağlı değil ise de kural olarak maddi olgu belirlemesine dayanan beraet kararları hukuk hakimi yönünden de bağlayıcıdır. Dava konusu olayda ceza davasındaki maddi olgu belirlemesinde bir değişiklik yapılmadan sadece olaydaki kusur durumu hakkında hukuk hakimince farklı bir sonuca ulaşılması mümkündür.Bu halde davacıların delillerinin toplanarak, ceza mahkemesince benimsenen maddi vakıalarda aynen kabul edilerek davalı sürücünün olayda kusurunun bulunup bulunmadığı yönünde uzman kusur bilirkişisinden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.2-Davalı ... aleyhinde, kamu görevini yürüttüğü sırada kişisel kusuru ile olaya sebebiyet verdiği iddia edilerek dava açılmış olup adı geçen davalının olayda kişisel kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi de isabetli bulunmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 5.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.