MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkili tarafından işyeri sigorta poliçesi ile sigortalanan işyerinin 25.03.2010 tarihinde davalıya ait apartman binasının pis su rögarının kanalizasyona bağlantı hattındaki tıkanma sebebiyle dahili su hasarına maruz kaldığını, müvekkilinin sovtaj değerini mahsup ederek sigortalısına 8.839,00 TL ödediğini ileri sürerek, 8.839,00 TL tazminatın 16.04.2010 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sigortalının kiracı olarak bulunduğu işyerinin içinde apartmana ait rögar çukuru bulunduğunu, sigortalının rögarın taşma olasılığını öngörerek önlem alması gerektiğini, sigortalının emtiayı hasardan dört gün sonra başka yere taşıyarak zararın artmasına sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davalı ...’in bina maliki olarak kusursuz sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2)Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminatın bina malikinden rücuen tahsili istemine ilişkindir.Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre BK'nun 58. madde hükmü uyarınca, bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurdan dolayı sorumludur. Bu maddedeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu sorumluluk kusura dayanmadığı gibi, malikin kurtuluş beyyinesi getirmesi de mümkün değildir. Ancak illiyet bağını kesen, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru veya mücbir sebep var ise bunları kanıtlayarak sorumluluktan kurtulabilir.Dosya kapsamından, sigortalının kiracı olarak bulunduğu işyerinin apartmanın zemininde yer alan ve beyaz eşya deposu olarak kullanılan bağımsız bölüm olduğu, depo içerisinde bulunan apartmana ait pis su rögarının şehir kanalizasyonuna bağlantı hattındaki tıkanma sonucu basan pis su nedeniyle hasarın meydana geldiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, davalı vekili davacının sigortalısının rizikonun gerçekleşmesinden sonra işyerinde bulunan emtiayı yaklaşık dört gün sonra başka yere taşıdığını ve zararın artmasına sebebiyet verdiğini ileri sürmektedir.Borçlar Kanunu’nun 44/1 maddesinde “mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakim, zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir.” hükmü düzenlenmiştir.Mahkemece, 23.11.2011 tarihinde sigortalı işyerinde yapılan keşif sırasında dinlenen tanıklardan ... “Sigortalının yanında çalıştığını, su bastıktan 1-2 gün sonra eşyaları diğer dükkana taşıdıklarını”, tanık ... “Davalının kızı olduğunu, sigortalıya haber verdiklerini, sigortalının eksper çağıracağını söylediğini, eksper gelmeden cumartesi günü eşyaları taşıdıklarını”, tanık ... “Davalının dükkan komşusu olduğunu, eşyaların olaydan 3-4 gün sonra taşındığını” beyan etmiştir. Dosya içerisindeki eksper raporunda da; 01.04.2010 ekspertiz tarihinden önce başka bir yere taşınmış eşyaların fotoğrafları eklenerek, depoda suyun 10 cm. yükseldiği, ekspertiz tarihinde giderlerin temizlenmiş olduğu belirtilmiştir.Mahkemece alınan 21.01.2013 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “tanık beyanlarından olaydan 3-4 gün sonra emtianın taşındığı anlaşıldığından, emtianın su içinde bırakılmasının hasar artışına neden olup olmadığı uzmanlık alanlarında olmadığından değerlendirilmediği, beyaz eşya değerinden anlayan bilirkişiden rapor alınmasının uygun olacağı” ifade edilmiştir.Bunun üzerine beyaz eşya değerinden anlayan bilirkişi ...’tan alınan 16.04.2013 tarihli ek raporda ise “Hasarlı eşya pis suyun taşmasından hemen sonra boşaltılmış olsaydı hasarın %25 oranında daha az olacağı belirtilip, sovtaj değeri de mahsup edilerek zararın 6.311,50 TL olduğu” bildirilmiştir. Bu açıklamalar karşısında, hasarın sigortalının kullanımındaki depo içerisinde bulunan apartmana ait pis su rögarının şehir kanalizasyonuna bağlantı hattındaki tıkanma nedeniyle pis su basmasından kaynaklandığı, ancak sigortalının depodaki beyaz eşyayı başka yere taşımakta gecikerek zararın artmasına sebep olduğu, bu durumun BK'nun 44. maddesi çerçevesinde tazminattan indirim sebebi yapılması gerektiği, Dairemizce bilirkişi tarafından belirlenen %25 oranında müterafik kusur oranı da oluşa uygun bulunmakla, 16.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen tazminat miktarının kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece BK’nun 44. maddesi gözetilmeden, bina veya inşa eseri sahibinin kusursuz sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 5.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.