MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı alacaklı vekili, borçlu ... hakkında takip başlattıklarını, alacağa yeterli mal varlıklarının bulunmadığını ve hakkındaki takibi semeresiz bırakmak için adına kayıtlı dava konusu taşınmazlarını davalılara devrettiğinen bu tasarrufların iptaline istemiştir.Davalılar vekilleri, satışların gerçek olduğunu ve muvazaanın olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu 423 nolu parsel dışındaki taşınmazların satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark olmadığı ve davalıların borçlunun durumunu bilebilecek şahıslardan oldukları ispatlanmadığı, 423 nolu parselin bedel farkı olmakla birlikte davalı ...'in bu parselle birlikte diğer dört parselin bedeli dikkate alındığında toplam bedel üzerinden fahiş fark olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki belgelerden dava konusu 547 nolu parsel üzerinde fabrika işyeri olduğu, bu fabrikanın borçlunun ortağı olduğu şirketin de işyeri olarak faaliyet adresi olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 280/3.maddesine göre borçlunun ticari işletmesinin veya işyerindeki ticari malların tamamını veya önemli bir kısmının devir veya satın alan üçüncü kişinin borçlunun yakını olmasa bile alacaklılara zarar verme kastını bildiği kabul olunur.Dava konusu 423 nolu parseli satın alan davalı ... borçlu ...'in eşinin dayısı olduğu gibi, söz konusu taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğundan İİK'nun 278/1;2.madde gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir.Öte yandan, davalı ... ve borçlu aynı meslek birliğinin yönetim kurulu üyeleri olduğu, davalı ...'nin de davalı Selahatti'nin kardeşi olduğu her ikisinin 15.04.2011 ve 18.04.2011 tarihlerinde borçluya ait 6 parça taşınmazı satın aldıkları dosya içeriği ile sabittir. Anılan şahısların borçlunun durumunu bilen veya bilmesi gereken şahıslardan olduğunun kabulü gerekir(İİK md.280/1).Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 4.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.