Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 642 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16655 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :... Hukuk Mahkemesi .Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ....kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı (üçüncü kişi), ... .... ... Müdürlüğü’nün 2012/5796 sayılı Takip dosyasında yapılan 08.....2012 günlü hacze konu menkullerin bir kısmının kendisine bir kısmının ise müşterilerine ait olduğunu, iş yerinin ve mahcuzların borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, alacağın çok üstünde haciz yapıldığını, değerlerinin de düşük gösterildiğini belirterek şikâyetin kabulü ile İİK’nin 96. maddesi uyarınca yapılan haczin iptaline, 99. madde gereğince yapılmış sayılmasına, taşkın haczin iptaline, kıymet takdirine yönelik itirazın kabulüne ve mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: “dava konusu 08.....2012 günlü haciz sırasında borçlunun hazır bulunduğu ve gelinen iş yerinin kendisine ait depo olduğunu belirterek hacze muvafakat gösterdiği, bu sırada gelen üçüncü kişinin vergi levhası, faturalar ve kira sözleşmesi sunarak istihkak iddia ettiği, haczin İİK’nin 96. maddesi gereğince yapılmış sayılmasına karar verildiği, üçüncü kişinin bu duruma yönelik yasal süresi içinde şikayet başvurusunda bulunarak aynı Kanun’un 99. maddesinin uygulanmasını istediği, ancak haczin borçlunun huzurunda yapılması karşısında İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin .borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, bu nedenle haczin 96. madde uyarınca yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, somut olayda aşkın haciz yapılmadığı, kıymet takdirine yönelik üçüncü kişinin şikayet başvurusunda bulunamayacağı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. ....6100 sayılı HMK’nin 33. maddesi uyarınca Türk Hukukunu re’sen uygulamakla yükümlü olan hâkim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup, onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Bu ilke ışığında, dava dilekçesi içeriğindeki anlatımdan ve talep sonucundan uyuşmazlığın, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasına ilişkin olduğunun kabulü gerekir. İstihkak davaları ise İİK’nin 97/.... maddesi uyarınca genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabidir ve buna uygun olarak tarafların uyarılı davetiye ile duruşma gününden haberdar edilerek öncelikle taraf teşkilinin sağlanması, kendilerine davayı takip etme ve delillerini sunma imkânının verilmesi, 6100 sayılı HMK’nin 321.maddesine de uygun biçimde davaya ilişkin son diyeceklerini bildirme olanağının da tanınması gerekir. Bu durum, ...’nın 36. maddesi ile teminat altına alınan ve ....05.1954 tarihinde ana metnini imzalayıp, ....09.1989 tarih, 89/14563 sayılı kararnameyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bağlayıcı yetkisini tanıyan Ülkemizde de geçerlilik kazanmış bulunan ....’nin .... maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da bir gereğidir. Bununla birlikte tabi olduğu yargılama usulü nedeni ile bu tür davalar, dava değeri üzerinden (başlangıçta .../...’ü peşin alınmak üzere) Harçlar Kanunu’na göre hesaplanacak nispi karar ve ilam harcı ile karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan ....... tarifesi uyarınca hesaplanacak nispi vekâlet ücretine tabidir. Dava değeri de hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirlenir. Diğer yandan tabi oldukları yargılama usulü farklı olduğu için istihkak davası ile birlikte ileri sürülen aşkın haciz ve kıymet takdiri ile ilgili şikâyet başvurularının asıl davadan ayrılarak yargılamaya devam edilmesi gerekmektedir..Belirtilen tüm bu hususlar gözetilmeden uyuşmazlığın şikâyet başvurusu olarak ele alınarak dosya üzerinden yapılan inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ....Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir. SONUÇ: Davacı üçüncü kişi vekilinin yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ....kişiye geri verilmesine ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.