MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, 02.04.2010 tarihinde davalı ...’ye trafik sigortalı, ......’nın işleteni, sürücü ........idaresindeki.......... plakalı araç ile davacıların murisi .......'ın içinde yolcu olarak bulunduğu ....... plakalı aracın çarpışması sonucu davacıların murisi Hakkı.........'ın vefat ettiğini,.........’ın ......... Belediyesinde çalıştığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar ..,..........ve .......... için 15.000,00’er TL maddi tazminat ile davacı eş .......... için 30.000,00 TL küçük çocukları......... ve .......... için ayır ayrı 20.000,00'er TL, davacı anne.......... için 15.000,00 TL, baba ..........için 15.000,00 TL, diğer davacı kardeşler için ayrı ayrı 10.000,00 'er TL manevi tazminat olmak üzer toplam 205.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte (..........için poliçe teminat limitiyle sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Birleşen davada: Davacı vekili, 02.04.2010 tarihinde meydana gelen kazada .......’ın öldüğünü, davalı taraf sürücü ..........'ın olayda tam kusurlu olduğunu, ... için 452.217,75 TL, ... için 40.122,33 TL, ... için 67.972,79 TL olmak üzere toplam 665.666,84 TL maddi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalı ......... poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini, bu dava dosyasının ....... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/136 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekilleri, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile davacı eş ... için 440.655,95 TL, davacı çocuk ... için 157.724,47 TL, davacı çocuk ... için 67.286,42 TL toplamı 665.666,84 TL destekten yoksunluk tazminatının 02.04.2010 ölüm tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte müteselsilen davalı Bankadan alınıp davacılara ödenmesine, davalı sigorta şirketinin ilk dava tarihinden itibaren tazminatın 175.000,00 TL'sinden diğer davalı banka ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulmasına, davacı eş......... ve çocuklar ......... ve......... için 15.000'er TL, anne........., baba ........ için 10.000'ar TL, kardeşler ....,............,............,.........,........ ve ..... için 7.500,00'er TL toplamı 110.000,00 TL manevi tazminatın 02.04.2010 ölüm tarihinden itibaren davalı bankadan alınıp davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davalılar aleyhine açtığı asıl ve birleştirilen davalarda; asıl dava için 45.000,00 TL maddi tazminat, 160.000,00 TL manevi tazminat ile birleşen dava için toplam 560.312,87 TL maddi tazminat talep etmiştir. Mahkemece, asıl ve birleştirilen davalar için tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla, ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, tek bir karar verilmesi usul ve asaya aykırıdır.1086 sayılı HUMK'nin 388. ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK'nin karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 sayılı HUMK'nin 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'nin karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı davalar olup, asıl ve birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin her dava için ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek, asıl ve birleştirilen davalar için tek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.