Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6248 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20293 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili; davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın sebep olduğu kazada desteğin öldüğünü açıklayıp fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacı anne baba için 10.000,00'er TL maddi, 10.000'er TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili, sigorta şirketince davacılara ödeme yapıldığını, davacıların maddi zararlarının bulunmadığını, manevi zararlarının ise zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, toplanan delillere göre davalıya ait aracın trafik sigortacısı tarafından ödenen tazminatın davacılar için aktüerya bilirkişi tarafından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından fazla olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı vekili müvekkillerinin desteğinin ölümü nedeni ile duydukları elem ve üzüntünün giderilmesi amacı ile 10.000,00'er TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiş, mahkemece bu konuda olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu nedenle hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 30/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.