Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6234 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21341 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı şirkete sigortalı olan araçta yolcu olan davacılar murisinin yaşanan tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, davalı tarafça yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, davacı eş için 8.000,00TL, davacı çocuk için 2000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, ödeme yapılmakla sorumluluğun kalktığını ve kazada hatır taşıması bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; ... için dava dilekçesinde istenen 8.000,00 TL maddi tazminat ile yine oğlu ..r için istenen 2.000,00 TL maddi tazminatın toplamı olan 10.000,00 TL 01/06/2011 kaza tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 27.715,61 TL maddi tazminatın ıslah tarihi olan 13/02/2013 tarihinden tahsil tarihinekadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı ...'e verilmesine,..için hesaplanan 3.156,67 TL fazlaya dayalı hakkın davanın ıslah tarihi olan 13/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalam tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.2918 sayılı Yasanın 111.maddesinde "bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten başlayarak 2 yıl içinde iptal edilebilecekleri" hükmü getirilmiştir.Somut Uyuşmazlıkda, davadan önce davacıların davalıya başvurusu üzerine 01.06.2011 tarihinde davacılara 61.296,00 TL tazminat ödenmiş, davacılar tarafından ödemenin yetersiz olduğu iddiasıyla eldeki dava açılmış, davalı sigorta şirketi davacılara davadan önce yapılan ödemenin yeterli olduğunu ve zararı karşıladığını savunmuştur. Bu halde davalı sigorta şirketinin ödeme yaptığı 01.06.2011 tarihi verileri esas alınmak suretiyle davacıların destek zararlarının hesaplanması, desteğin davalıya sigortalı araçta hatır için taşındığının anlaşılması karşısında bulunacak miktardan dava tarihinde yürürlük bulunan mülga 818 sayılı B.K.43/44. Maddesi gereğince makul oranda hatır indirimi yapılması sonucunda hesaplanan tazminat ile davalı sigortanın ödemesinin karşılaştırılarak sigorta ödemesinin yeterli olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken 2918 sayılı Yasanın 111.maddesi hükmüne aykırı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.Kabule göre de;Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda mülga 818 sayılı BK'nın 43.(6098 sayılı yasanın 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir. Ayrıca Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Somut olayda destek ile sigortalı araç sürücüsü arkadaş olup, karşılık beklemeden gezmek için araca bindiklerinden uygun oranda hatır taşıması indirimi yapılmaması doğru değildir.3-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı vekili, dava dilekçesinde maddi tazminat miktarına kaza tarihinden itibaren faiz uygulanmasını, ıslah dilekçesinde ise faizin davalının kısmi ödemeyi yaptığı tarih olan 01.06.2011 tarihinden itibaren işletilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ıslahtan önceki bedele kaza tarihinden, ıslah edilen kısma ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir...Genel Şartları'nın B-2-b maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrası ödeme yükümlülüğündedir. Oysa ki, somut olayda hükme esas alınan raporda bilirkişi ödeme tarihinin belirli olmadığını, sigorta tarafından zarar hesabının 02.05.2011 de yapıldığından usul ekonomisi gereğince ödemenin en geç 01.06.2011 de yapılabileceğinin kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu durumda, 2918 sayılı yasanın 99. maddesi uyarınca temerrüt tarihi, kısmi ödeme tarihi olan 01.06.2011 tarihinden itibaren ıslahla artırılan kısım için faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de isabetli değildir.SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin, 3 nolu bentte davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.