Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6223 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20168 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalının sorumlu olduğu kanalizasyonun tıkanması sonucu geri tepen pis suların müvekkili nezdinde sigortalı iş yerinde hasara uğrattığını, sigorta tazminatının ödendiğini, rücu koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, 22.268.00 TL'nın faiziyle tahsilinekarar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin bir kusurunun olmadığını...Yönetmeliği'nin 10.maddesi uyarınca binadan sorumlu olanların gerekli tedbirleri almadığını, istenen tazminatınfahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonucu yapılan yargılamada, iddia, savunma, toplanan kanıtlara göre, hasarın meydana gelmesinde davalının %33,33 oranında kusurlu bulunduğu, bu oranda meydana gelen zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 5.796,00 TL'nın 30.12.2005 tarihinden yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.Dava, işyeri sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma ilamı öncesinde verilen ilk kararda davalının %62,5 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek karar verilmiş, hüküm Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 2008/421 esas 2009/4473 karar sayılı ilamı ile hükme esas alınan raporun kusur ve zararın tespiti bakımından denetime elverişli olmadığı gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece uyulan bozma ilamı sonucu yapılan yargılamada makinamühendisi, mimar, sigorta hukuku uzmanı ve mobilyacı bilirkişi heyetinden oluşan kurul ile keşif yapılmış, bilirkişiler düzenledikleri raporda zararın meydana gelmesinde davalı idarenin sorumluluğunun bulunmadığını belirtmişlerdir. Mahkeme ise, yargıtay bozma ilamı ile davalının sorumluluk durumu kesinleştiğinden ve aynı tarihte o mahalde bir çok işyerini su bastığından, davalıya ait kanalizasyon borusunun yetersiz olduğunu, davalının takdiren %33,33 oranında sorumlu olduğunu belirterek hüküm kurmuştur.6100 Sayılı HMK.’nun 266. (1086 Sayılı HUMK.’nun 275.) ve takip eden maddeleri uyarınca, mahkemece, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşü alınarak karar verilmelidir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yargılama yapılmış ve yeni bir rapor alınmıştır. Mahkeme alınan bu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı kanaatine vardı ise bu durumda yeni bir rapor alıp sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken yukarıdaki hükme aykırı hareketle yazılı şekilde karar vermesi bozmayı gerektirmiştir.Kabule göre de; söz konusu kararda zarar bedeli 19.320,00 TL 'nin %33,33'üne isabet eden rakamın da 6.439,35 TL ye isabet ettiği gözetilmeden hatalı hesaplama ile hüküm kurulması da isabetli bulunmamıştır.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL onama harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30.4.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.