MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Sigorta şirketi vekili ve diğer davalılar vekili, katılma yolu ile davacı Zehra ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davacıların oğlunun sevk ve idaresindeki araç ile davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpışması sonucu yaşanan trafik kazasında davacıların oğlunun yaralandığını, şuuru kapalı vaziyette olduğundan kendisinden vekalet alınamadığını, kazanın davalı tarafın kusurundan kaynaklandığını belirterek kaza sonucu yapılan harcamalar ve uğranılan maddi zararlar kapsamında 10.000,00 TL maddi tazminat ile 25.000,00'er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili, birleşen 2004/507 esas sayılı dava dosyasında asıl dava dosyasında talep edilen tazminat davasına ek olarak faiz, masraf ve vekalet ücreti istediklerini belirterek,alacak kalemine, davalı sigorta şirketi açısından dava tarihinden diğer davalılar açısından kaza tarihinden yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, 2004/496 esas sayılı dava dosyasında, aracın hurda bedeli olan 3500,00 TL'nin, çalışamadığından gelir kaybına uğradığını, tedavisinin halen devam ettiğini belirterek 5.000,00 TL maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili, maddi tazminat miktarı yönünden davasını ıslah etmiş, mahkemece yargılama sırasında tedavi giderleri yönünden talebin tefrikine karar verilmiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; 1.400,43'er TL. maddi tazminatın davalılar ... ve Fatma Uzun'dan olay tarihi olan 02.10.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile diğer davalı bakımından 01.12.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, 23.516,58 TL'nin davalılar ... ve Fatma Uzun'dan olay tarihi olan 02.10.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile diğer davalı bakımından 01.12.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, Davacılar Halil ve ... tarafından açılan manevi tazminat davalarının reddine, 5.000 TL Manevi tazminatın davalı Mehmet'ten, 3.000 TL. tazminatın davalı..'dan tahsiline, hükmedilen tazminatlara 02.10.2004 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili, diğer davalılar vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle dosya tedavi gideri yönünden terfik edildiğinden vekalet ücretinin yazılı şekilde takdirine, manevi tazminat için olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin ve diğer davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2-Bilirkişi raporunda ve mahkemece davacı ...'un sağlık kurulu raporuna göre %10 malul kaldığı kabul edilmek sureti ile hesaplama yapılmıştır.“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen 818 sayılı Borçlar Kanununun 46.maddesinde (6098 sayılı TBK. Bedensel Zarar madde 54), bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkosu belirlemenin ise .. Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmekte olduğundan yukarıdaki şekilde rapor alınıp sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.3-Davacı ..ve.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, mülga 818. Sayılı BK.nun 47(6098 sayılı TBK 56.).maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülüklerde değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktadır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. 22.6.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde, takdir olunacmanevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlarda açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Bu durumda, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, kusur oranları da gözönünde tutularak, yaralananın anne ve babası olan davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken buna ilişkin talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı sigorta şirketi vekilinin ve diğer davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi ile diğer davalılar Mehmet ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı Halil ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar Halil ve Zehra ile davalılar Allianz Sigorta A.Ş ile Mehmet ve Fatmana'ya geri verilmesine 30.4.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.