Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 61 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9862 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde olmadığı bildirilerek davalı ... .... vekilinin temyiz isteminin süresinde olmadığı bildirilerek ....08.2011 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmiş, bu ek karar da davalı ... .......... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili müvekkiline kasko sigortalı aracın davalılardan ......... ..........’nın maliki, .........’ın sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu hasarlandığını belirtip fazla ilişkin hakları saklı kalmak üzere sigortalıya ödenen tazminatın %60 kusur oranına göre ....383,00 TL’sinin 09.06.2005 ödeme tarihinden itibaren işleyecek en ... mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalılar cevap vermemiştir. Davalı ... hakkındaki dava atiye bırakılmıştır. Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile ....383,00 TL tazminatın ....06.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ..........'dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, davalı vekilinin temyiz isteminin süresinde olmadığı bildirilerek ....08.2011 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmiş, bu ek karar da davalı ... .......... vekili tarafından temyiz edilmiştir. .... Taraflar arasındaki davada, mahkemece verilen karar davalı ... .......... vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz dilekçesinin süresinden sonra verildiği gerekçesi ile temyiz istemi ek karar ile reddedilmiştir. Ancak, davalı adına çıka-.rılan karar tebligatı, tebligat tarihinde yürürlükte olan Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine aykırı olarak .... Kaymakamlığı ...... Müdürlüğü ..... bildirilen ".................... ..." adresine bu adresin değişip değişmediğinin bilinememesi nedeniyle Tebligat Kanununun 35. maddesi dışındaki maddeler uyarınca tebligat yapılmadan tebliğ edilmesi nedeniyle karar tebliğinin hukuken geçersiz olduğu anlaşıldığından anılan ek kararın HUMK’nin 432/son maddesi (HMK 366.) uyarınca ortadan kaldırılmasına karar verilerek dosyanın esasına yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde : .... Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... ..........’ya dava dilekçesinin tebliğ tarihinde yürürlükte olan 7201 sayılı Tebligat Kanununun “Kazai Tebligat” faslının, “Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti” konu başlıklı 35. maddesi uyarınca, adli mercilerce tebligat yapılabilmesi için iki ihtimal kabul edilmiştir. Birinci ihtimal; ilgili kişiye daha önce adli mercilerce anılan Yasa hükümlerine uygun olarak bir tebligatın yapılmış olması ve tebligat yapılan bu kişinin, yeni adresini adli mercie bildirmemesi durumudur. Bu durumda, daha önce tebligat yapılan ve adli mercice bilinen en son adrese aynı Yasanın 35. maddesi dışındaki maddeler uyarınca yeniden tebligat çıkarılması, ilgilinin adresten ayrıldığının anlaşılması durumunda Tebligat Tüzüğünün .... maddesi uyarınca, tebliğ memurunun adreste bulunmama nedenini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti kurulu veya meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekmektedir. Adres araştırmasına ilişkin söz konusu imzalı açıklamanın tebliğ tutanağında yer alması, zorunlu şekil şartı olup; belirtilen usule uygun olarak araştırma yapılmaması ve bu nedenle mahkemece, en son bilinen bu adresten davalının ayrıldığının ve yeni adresinin tespit edilemediğinin kolluk görevlileri aracılığı ile de belirlenmemesi durumunda, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesinde belirtilen şekilde tebliğ .evrakının kapıya asılması suretiyle tebligat yapılması mümkün değildir. Tebligat memurunca Tebligat Tüzüğünün .... maddesinde öngörülen zorunlu araştırma, belirtilen şekilde yapılıp tevsik edildikten sonra, ilgilinin yeni adresi belirlenemez ise, tebliğ evrakı adli mercie iade edilir ve ilgili kişilerce yeni bir adres de bildirilmez ise, herhangi bir adres araştırması yapılmaksızın bundan sonraki tüm tebligatlar ... örnek numaralı tebligat evrakının eski adrese ait binanın kapısına asılması usulüyle yapılır. İkinci ihtimal ise; daha önce adli mercilerce usulüne uygun tebligat yapılmamış olsa bile, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35/son maddesi uyarınca, taraflar arasında yapılan, imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslere de tebligat yapılabilmesidir. Bu durumda, daha önce adli mercilerce usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligat bulunmasa bile adli mercii tarafından tespit edilen taraflar arasında yapılan, imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde veya söz konusu kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine bildirilen en son adrese, önce, bu adresin değişip değişmediğinin bilinememesi nedeniyle anılan Yasanın 35. maddesi dışındaki maddeler uyarınca tebligat çıkarılması ve tebligatın yapılamayarak tebligat memurunca, ilgilinin adresinin değiştiğinin belirlenmesi ve yine Tebligat Tüzüğünün 55/.... maddesi yollamasıyla .... maddesinde belirtilen usule uygun olarak yapacağı araştırma sonucunda yeni adresinin de tespit edilememesi durumunda bu araştırma yukarıdaki açıklanan şekil koşuluna uyularak imza ile de tevsik edildikten sonra evrak yine mercie iade edilir, ilgili kişilerce yeni bir adres de bildirilmez ise, herhangi bir adres araştırması yapılmaksızın bundan sonraki tüm tebligatlar ... örnek numaralı tebligat evrakının eski adrese ait binanın kapısına asılması usulüyle yapılır. Ayrıca bu tebligattan sonraki tebligatlar da davalının yeni adresinin hala bilinmemesi durumunda kapıya asma usulüyle yapılır. Somut olayda dava dilekçesinin davalı ... ..........’ya trafik sicilinde bildirilen "..................., ..." adresine bu adresin değişip değişmediğinin bilinememesi nedeniyle Tebligat Kanununun 35. maddesi dışındaki maddeler uyarınca tebliğe çıkarılmadan ve tebligat memurunca Tebligat Tüzüğünün 55/.... maddesi yollamasıyla .... maddesinde belirtilen usule uygun biçimde araştırma yapılmadan doğr..........n anılan Yasanın 35. maddesine aykırı olarak belirtilen adreste tebliği yapılmıştır. Dava dilekçesinin daha önce tebliğe çıkarıldığı ve dava dilekçesinde gösterilen ".................., ..." adresinin Trafik Tescil Ve Denetleme Müdürlüğü Büro Amirliğince bildirilen "........... ..." adresiyle aynı yer olduğuna dair tespit de bulunmamaktadır. Bu durumda dava dilekçesi tebliğinin Tebligat Kanununun 35. maddesine aykırı olduğu ve hukuken geçersiz bulunduğu anlaşıldığından davalı ... ..........’ya dava dilekçesinin 7201 sayılı Tebligat Kanununda ........2011 tarih ve 6099 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler de dikkate alınarak usulüne uygun bir şekilde tebligat yapılıp taraf teşkili sağlanarak savunmasının alınması ve ibrazı halinde delillerinin toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde T.C. Anayasasının 36. ve 1086 sayılı HUMK.'nın 73. ( HMK’nun ....) maddeleri hilafına adı geçen davalının savunma hakkının kısıtlanması doğru görülmemiştir. .... Bozma neden ve şekline göre davalı ... .......... vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle ....08.2011 günlü ek kararın ortadan kaldırılmasına , (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... .......... vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (...) nolu bentte açıklanan nedenle davalı ... .......... vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ..........'ya geri verilmesine ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.