MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, asıl ve birleştirilen davada davalılardan ...'in sürücüsü, ...'nin sigortacısı olduğu araç ile yaya olan müvekkili..'a çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davalı belediyenin ise imar planı dahilinde yeşil alan ve oyun parkı alanı olmasına rağmen bu cihetlerden mesuliyetini ifa etmediğini, belediyenin trafik işaretleri, levhalar, ışıklı ve sesli trafik işaretleri, temin ve tesis etmediğini, belediyenin kazanın meydana geldiği mahalde gereken tedbirleri almadığını açıklayıp asıl davada 1.000,00 TL tedavi gideri, 1.000,00 TL iş göremezlik zararı ve 50.000,00 TL manevi tazminat ile birleştirilen davada 7.500,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiş, ıslah ile maddi tazminat talebini 7.754,15 TL daha artırmıştır.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin davalı ... yönünden reddine, asıl davanın ve birleştirilen davada davacının tedavi masraflarına ilişkin 1.000,00 TL'lık talebinin 217.82 TL'sinin kabulüne, fazlaya ilişkin kısmının reddine, davacının işgöremezlik yönünden 16.254,15 TL'lık talebinin kabulüne, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'den tahsiline, davalı ...yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara yönelik yönelik maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.3-Davalı ... aleyhine açılan dava, idarenin kamu hizmeti kusuruna dayanılarak açılmıştır. Hizmet kusuruna dayalı olarak açılan davaların İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunu'nun 2.maddesi uyarınca idari yargı yerinde açılması gerektiği halde, davanın esasına girilerek sonuçlandırılması isabetli değildir. Bu durumda mahkemece bu davalı yönünden açılan davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.