Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5997 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15362 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davalı .. vekili, davalılar ... ve .... tarafından süresi içinde, davacılar vekili tarafından süresinden sonra katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Asıl ve birleştirilen dosya davacılar vekili; davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu çift taraflı trafik kazasında davacıların oğlu ve kardeşleri olan .'in vefat ettiğini, davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla asıl davada toplam 300,00 TL maddi tazminat ile 150.000,00 TL manevi tazminatın, birleştirilen davada ise 8.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebinin toplam 89.606,00 TL olarak ıslah etmiştir.Davalılar ... ve .i. vekil; kazanın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığını, desteğin kasksız ve ehliyetsiz olarak motosiklet kullandığını, kask takılmış olsaydı kazanın ufak tefek sıyrıklarla atlatılabileceğini, desteğin gelirinin bulunmadığını ve taleplerin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı ... vekili; poliçe limiti dahilinde sorumlu olduklarını, kardeşlerin birbirlerine bakım ödevi olmadığını, davadan önce 19.683,19 TL ödeme teklif edilmesine rağmen ibranamenin gönderilmediğini ve temerrüde düşürülmediklerini belirterekdavanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacılar için toplam 89.606,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden birleştirilen dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte dayanışmalı olarak tahsiline, davacı Kevser için 30.000,00 TL, davacı..için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ..vekili, davalılar ... ve ..vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine yöneliktir.Davalı vekillerinin temyiz dilekçesi davacılar vekiline 21.05.2013 tarihinde tebliğ olunmasına karşın davacılar vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesi 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 03.06.2013 tarihinde havale edilmiş, temyiz harcı da aynı tarihte yatırılmıştır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay’ca da bu yolda karar verilebileceğinden açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin süresinden sonra verilen katılma yoluyla temyiz dilekçesinin süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı .... vekili, davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.3-Destekten yoksun kalma tazminatı, destek hayatını kaybetmese idi sağlığında destek olduğu kişilere genel hayat tecrübeleri ve mahalli adetlere göre öngörülebilen çeşitli ihtimallerde nazara alınarak ne şekilde destek olmaya devam edeceğinin hesaplandığı farazi bir zarar türüdür.Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin bekar olduğu dönemde annesine gelirinin 2/6'sı, kardeşlerine ise ayrı ayrı 1/6'sı oranında destek olacağı kabul edilmiştir. Yine desteğin evli olduğu dönemde annesine ve kardeşine ayrı ayrı 2/8, çocuklu dönemde annesine ve kardeşine ilk yıl ayrı ayrı 1/8, sonraki 8 yıl annesine 2/8, sonraki 7 yıl ise 2/6 oranında destek olacağı kabul edilerek zarar hesaplanmıştır. Yine desteğin muhtemelen tek bir çocuğu olacağı kabul edilmiş ve çocuk için sadece 9 yıl destek payı ayrılmış olup sonraki yıllarda herhangi bir pay ayrılmamıştır. Bu haliyle anne ve kardeşler için ayrılan destek pay oranları çok yüksek olup gerek somut olaya, gerek genel hayat tecrübelerine gerekse de Dairemizin yerleşik uygulamalarına uygun değildir.Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken desteğin ileride evlenme ve çocuk sahibi olma ihtimalleri karşısında destek payının aşamalı ve yıllara göre azalan oranda değişeceğinin değerlendirilmesi ve buna göre zararın hesaplanması gerekir.Bu durumda mahkemece davacılar lehine oluşan usuli kazanılmış haklarda gözetilerek, desteğin ileride evlenme ve çocuk sahibi olma ihtimalleri nazara alınarak daha düşük oranlarda destek pay oranları kabul edilmek suretiyle zararın hesaplanmasına ilişkin bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 4-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 52. maddesine (818 sayılı BK 44) göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir... Kurumu'nun 19.07.2009 tarihli destek..'e ait otopsi tutanağında genel beden travmasına bağlı, kafatası ekstremite, kot kırıkları ile birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti, iç organ yırtılmasından gelişen iç kanama sebepleriyle ölümün meydana geldiği belirtilmiştir. Bu haliyle ölümün meydana gelmesinde kaza esnasında kafaya alınan darbeler etkili olup kask takılmaması zararın doğmasına veya artmasına sebep olan önemli bir etkendir. Destek tarafından motosikletin kasksız olarak kullanılması Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca müterafik kusur olup bu nedenle mahkemece müterafik kusur nedeniyle tazminattan hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekmektedir.Öte yandan hükme esas alınan 27.06.2012 tarihli ..Kurumu raporunda desteğin kask takmaması nedeniye kazanın meydana gelmesinde % 10 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; dosya arasındaki belgelerden de açıkça anlaşılacağı üzere desteğin kask takmaması kazanın meydana gelmesinde başlı başına bir etken ya da kusur değildir. Diğer bir anlatımla kask bulunsa dahi bu durum kazanın meydana gelmesini engelleyecek bir faktör değildir. Koruyucu kaskın bulunmaması başlı başına bir kusur olmayıp zararın doğmasına veya artmasına neden olan bir etkendir. Bu nedenle mahkemece, desteğin müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılırken bu durumunda nazara alınarak hakkaniyete göre bir miktar daha indirim yapılması gerkemektedir.5-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, kazanın meydana geliş şekli, davacıların yakınlık dereceleri ve diğer hususlar gözetildiğinde, davacı kardeşler .. için takdir olunan manevi tazminat miktarının fazla olduğu görülmüş ve davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı... vekili, davalılar ... ve . ..vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3), (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı .. vekili, davalılar ... ve ..i. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalılar .. geri verilmesine 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.