Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5926 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20035 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin eşi/annesi .., davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın çarpması neticesinde yaşamını yitirdiğini, kazanın oluşumunda davalı sürücünün kusurlu olduğunu ve aleyhinde .. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2006/273 Esas sayılı dosyasıyla dava açılmış olup mahkumiyetine karar verildiğini, müvekkillerinin olay nedeniyle manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek her bir davacı için 10.000,00'er TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, kazada müteveffa yayanın kusurlu olup müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile her bir davacı için 10.000,00'er TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine (davacı ... lehine takdir olunan 10.000,00 TL manevi tazminatın yargılama esnasında vefat etmesi nedeniyle diğer davacı çocukları ..., ...,..l'e verilmesine) karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Mahkemece, davacı tarafın manevi tazminat talebinin tümüyle kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; aynı kazaya ilişkin .. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2006/273 Esas 2008/555 Karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporlarına göre, davacılar murisi yaya .. kazanın oluşumunda "yola birden bire çıkmak" ve "ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı yerlerde yaklaşan aracın hızını göz önüne almadan karşıdan karşıya geçmek" kuralını ihlal ettiğinden asli derecede kusurlu olduğu, davalı sürücünün ise "trafik güvenliği ve düzeniyle ilgili diğer kural, yasak ve yükümlülüklere uymamak" kuralı ihlal ettiğinden tali derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği; mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, müteveffa yayanın asli, araç sürücüsünün tali kusurlu olduğu dikkate alınarak sanık sürücünün cezalandırılmasına karar verildiği; kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesi Başkanlığı'nca hükmün onanarak kesinleştiği anlaşılmakla, davacılar murisi . asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza neticesinde yaşamını yitirdiği açıktır. O halde mahkemece, trafik kazası sonucu davacıların eşi/annesi ...ün ölümü nedeniyle duydukları acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, kusur oranları göz önünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen miktarda, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, zenginleşme sonucunu doğuracak şekilde ve çok yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davalı .. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 14/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.