Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5895 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17232 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı ve davalılar ... ile.. Genel Müdürlüğü ve .. vekilince temyiz edilmiş, davacı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14.04.2015 Salı günü davacı vekili Av. .. ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalı ... yönetimindeki halk otobüsünün çarpması sonucu müvekkilinin yaralanarak daimi maluliyete uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 41,643,04 TL tedavi ve bakım gideri, 1.000 TL iş göremezlik zararının tüm davalılardan, 50.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davalılar ve vekilleri özetle davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 23.211,05 TL tedavi giderinin tüm davalılardan, 1.000 TL işgücü kaybı zararı ile 26.500 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kazatarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, işgücü kaybı zararı yönünden davacının fazla haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı sigorta şirketi vekili, davalı ... vekili ve davalı ..Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekili ve davalı.. Genel Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tedavi gideri, iş göremezlik zararı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Anayasa’nın 141.maddesinde mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk 6100 sayılı HMK.nın 297.(1086 sayılı HUMK.nun 388.) maddesinde de düzenlenmiştir. Bu maddede hakimin uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangisine değer verdiğini, kanıtlardan hangisine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Zira böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğu kabul edilebilir. Hükmü kuran hakimin böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın tarafları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.Yerel mahkeme kararında belirtilen bu hükümlere uyulmamış, davacının maluliyeti konusunda dosyada bulunan raporlardan hangisine itibar edildiği hususunda çelişkili ifadeler kullanılmış olması nedeniyle mahkeme gerekçesi eksik ve yetersiz bulunmuş olup, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.3-Kabule göre de;a-Mahkemece aldırılan 30.05.2012 tarihli ... İhtisas Kurulu raporunda davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiği belirtilmiş, davacı tarafça dosyaya sunulan 28.01.2013 tarihli..Üniversitesi .. .... dalı Başkanlığı'nın 28.01.2013 tarihli raporunda ise, davacının %22.2 oranında malul kaldığı belirtilmiştir. Bu iki rapor arasında açık çelişki bulunduğu izahtan varestedir. O halde mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru değildir.b-Davaya konu kazayla ilgili açılan ceza davası henüz hiç rapor aldırılmadan sanığın vefatı nedeniyle düşmüş, temyize konu kararda ise yalnızca 18.11.2009 tarihli kök, ve yine aynı heyetten alınan 21.10.2010 tarihli ek raporlar aldırılmış olup hükme esas alınmıştır. Oysa anılan raporlara taraf vekillerinin itirazı mevcuttur. O halde mahkemece, konusunda uzman bilirkişi heyetinden, kazanın olduğu yerin özelliklerinin daha ayrıntılı işlenerek, taraf itiraz ve iddialarını değerlendirir ve karşılar nitelikte, ayrıntılı ve doyurucu yeni bir rapor aldırılması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.c-Davalı sigorta şirketi geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olup, bu kalemden de sorumlu tutulması gerekirken, aksi yönde hüküm kurulması doğru değildir.D-Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın "Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı", Yasanın geçici 1.maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20'sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve ..Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasmın ..Kurumu" olması gerekir. Bu durumda mahkemece, .. Kurumu"nun davaya dahil edilmesi, tarafların delillerinin toplanması, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalanların ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi için uzman doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bozma kapsam ve nedenlerine göre tarafların manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı .. Genel Müdürlüğü vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (3-a) bendinde açıklanan nedenlerle davalı ..., daval.. Genel Müdürlüğü ve davacılar vekilinin, (3-b) bendinde açıklanan nedenlerle davalı.. Genel Müdürlüğü ve davacı vekilinin, (3-c) bendinde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3-d) bendinde açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davalı ... vekili, davalı .. Müdürlüğü vekili ve davacı vekilinin manevi tazminata yöneliktemyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar ...,,, Genel Müdürlüğü ve ..'den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...'e verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar .. Genel Müdürlüğü ve ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar ..Müdürlüğü ile .'ye geri verilmesine 14/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.