Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5870 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4196 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle;gerek dava dilekçesi ve gerekse dosyadaki deliller nazara alındığında davacının Borçlar Yasasının 18 maddesinde düzenlenmiş bulunan dava konusu satış işleminin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı satışın iptalini istediğinin anlaşıldığı, kural olarak 3 kişiler olayımızda davacı muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebileceği, çünkü danışıklı olan bir hukuki işlem ile 3.kişinin zarara uğratılmasının ona karşı işlenmiş haksız eylem niteliğinde olduğu, şu durumda uyuşmazlığın BK'nun 18 maddesi hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiği, o halde somut olayda iddia ve savunma doğrultusunda gösterilen tüm delillerinin toplanması, davalılar arasındaki satış işleminin danışıklı olup olmadığı konusunun araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yukarıdaki maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yerinde görülmeyen gerekçeyle istemin reddedilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olmadığı gereğine değinilmiştir.Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında fark bulunmadığı, davalıların bir süre evlilik dışı birlikte yaşamalarının muvazaa iddiasını kanıtlayamayacağı, davacının iddiasını kesin delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştirDava TBK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptali istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.Somut olayda, davacı,...Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.6.2005 tarih 2004/274 Esas 2005/251 Karar sayılı ilamı gereğince 150 TL tedbir nafakası, Datça Aile Mahkemesinin 2009/227 Esas 2010/74 Karar sayılı 21.5.2010 tarihinde kesinleşen ilamı gereğince de 300 TL yoksulluk nafakası ile 7.000 TL tazminat alacağı nedeniyle davalı eski eşi ...'dan alacaklıdır.Davalı ...'ın davacı .. aleyhine açtığı boşanma davası ..Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.6.2005 tarihli kararı ile ...'ın davalı ... ile evlilik dışı birliktelik yaşaması nedeniyle reddedilmiştir. Tanık beyanlarından davalıların evlilik dışı ilişkilerinin 2003 yılında 2009 yılı sonuna kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen bedeli arasında misli fark bulunmamakla beraber davalı ...'ın dava konusu taşınmazı 13.3.2009 tasarruf tarihinden 11.9.2012 tahliye tarihine kadar bedelsiz kullandığı, 11.9.2012 tahliye tutanağından davalı ...'ın eşyalarının yediemin olarak davalı İlknur'un annesine teslim edildiği anlaşılmaktadır... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/144 Esas 2008/250 Karar, 2006/171 Esas 2007/43 Karar sayılı dosyaları içerisinden davalıların daha önce de muvazaalı senet tanzimi ve taşınmaz devri yaptıkları anlaşılmaktadır. 25.2.2010 tarihli zabıta araştırmasından davalı İlknur'un ev hanımı olduğu herhangibir gelirinin bulunmadığı, kirada oturduğu, geçiminin eşi tarafından karşılandığı tespit edilmiştir. Davalı ...'ın borçlu, davalı İlknur'un alacaklı olduğu ve eldeki davadan sonra 19.2.2010 tarihinde takibe konan ve halen menfi tespit davasına konu 15.4.2006 tanzim 1.5.2007 tarihli 120.000 TL meblağlı senet nedeniyle borçlu oluduğu, davalı İlknur tarafından davalı ... aleyhine başlatılan 2010/2013 sayılı takip dosyası bulunduğu anlaşılmaktadır.Dosya içindeki maddi ve hukuki olgular ile mevcut delillerden davalıların yaklaşık 6 yıl evlilik dışı birliktelik yaşadığı,davalı ...'ın diğer davalı İlknur'a 12.10.2006 tarihinde de dava dışı 259 ada 7 parsel 1/3 hissesini muvazaalı olarak devrettiği, anılan taşınmazın İlknur tarafından tekrar 20.10.2006 tarihinde ...'a iade edildiği, taraflar arısında daha önce de 8.7.2006 tanzim 10.10.2006 tarihli 120.0000 TL senet düzenlendiği anılan senedin muvazaalı olduğunun mahkeme kararı ile tespit edildiği, dava konusu taşınmazın satışından itibaren yaklaşık 3,5 yıl borçlu tarafından bedelsiz kullanıldığı, davalı İlknur'un ev hanımı olup gelirinin bulunmadığı, 15.4.2006 tanzim 1.5.2007 tarihli 120.000 TL meblağlı senet nedeniyle 120.000 TL alacağı bulunan davalı İlknur'un 19.3.2009 tarihinde 100.000 TL bedelle davalı.i'den dava konusu taşınmazı satın almasının hayatının olağan akışına uygun olmaması gibi maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde dava konusu satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle davanın kabulü ile İİK 283/2 madde kıyasen uygulanarak davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak dava konusu 13.3.2009 tarihli satış işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.Kabule göre de dava aynı hukuki gerekçeyle reddediğinden kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına tek vekalet ücreti takdiri gerekirken ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14.4.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.