Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5866 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19827 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu ..nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla 15.5.2006 tanzim 15.9.2006 vadeli 418.014 TL,25.5.2006 tanzim 15.7.2006 vadeli 412 352 TL, 10.6.2006 tanzim 10.11.2006 vadeli 424 587 TL meblağlı lehtarı davalı ... olan senetleri. verdiğini, davalı .. muvazaalı senetlere dayalı olarak 12.1.2007 tarihinde Muğla 1.İcra Müdürlüğünün 2007/3 sayılı dosyası ile davalı şirket hakkında icra takibi yaptığını, davacı müvekkili tarafından 18.1.2007 tarihinde haczedilen mısır kepeğinin davalı .. tarafından da 19.1.2007 tarihinde haczedilerek 31.1.2007 tarihinde alacağa mahsuben davalı.. 131.000 TL üzerinden ihale edildiğini, sıra cetveli düzenlenmeden satış bedelinin davalı ..'e ödendiğini davalılar arasındaki senetlerin ve bu senetlere dayalı yapılan icra takibinin muvazaalı olduğunu belirterek iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı borçlu ...yetkilisi ..., davacının alacağının 10.000.000 TL ipotekle teminat altında olduğunu, dava konusu senetlerin davalı ..'e borç karşılığı verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili, dava konusu senetlerin borç karşılığı müvekkiline verildiğini, davacının takip ve hacizlerinin kesinleşmediğini, ayrıca davacı alacağının ipotekle teminat altına alındığını,aciz belgesi sunulmadığını, hacizli menkulün İİK'nun 113 maddesi gereğince satılmasında yasaya aykırı bir durum bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre iptali istenen tasarrufun icra müdürlüğü tarafından konulan haciz nedeniyle sıra cetveli düzenlenmeden...İcra Müdürlüğünün 2007/3 sayılı takip dosyasındaki alacaklı vekiline ödeme yapılmış olası nedeniyle yapılan İcra Müdürlüğü işleminin iptalinin talep edildiği, bu talebin şikayet yoluyla giderilebileceği, iptali talep edilebilecek bir tasarruf bulunmadığından davacının hukuki yararının olmadığı, davalılar arasında iptale konu olabilecek danışıklı işlem bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdıMahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı borçlu ....tarafından davalı ... lehine düzenlenen 15.5.2006 ,25.5.2006 ve 10.6.2006 tanzim tarihli toplam 1.254.953 TL meblağlı üç senet ile anılan senetlere dayalı olarak yapılan.. İcra Müdürlüğünün 2007/3 sayılı takip dosyasının alacaklılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını belirterek muvazaalı senet ve bu senetlere dayalı olarak yapılan icra takibinin kendi alacağını tahsil edebilmek amacıyla iptalini talep etmiştir. Dava konusu senetler ile bu senetlere dayalı olarak yapılan icra takibinin İİK 278,279,280 maddeler gereğince iptal edilmesi halinde muvazaalı takip sonucu davalı Ömer'in anılan dosyadan yaptığı tahsilatların davacıya iadesi gerekeceği gibi borçlunun taşınmazı üzerindeki haczi de kalkmış olacağından davacının haciz sırası da değişecektir.Tasarruf kavramı borçlunun malvarlığını azaltıcı nitelikte hukuki işlemleri ve hukuki fiillerini de içerdiğinden davalılar arasındaki senet düzenleme fiilinin tasarruf kavramı içinde olduğu; davacının bu tasarrufu iptal ettirmekte hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerektiğinden Mahkemece davanın esasına girilerek yukarıda açıklamalar ve yasal düzenlemeler doğrultusunda öncelikle dava ön koşullarının varlığının araştırılması, varlığı halinde de dava konusu tasarrufun İİK 278,279,280 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.Kabule göre de; kendisini vekille temsil ettiren davalı ... yararına ..'nin 7/2 maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.