Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5809 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5557 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Dikili Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/12/2012NUMARASI : 2011/265-2012/301 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili, davalının işleteni ve sürücüsü olduğu aracın davacıya çarpması nedeniyle davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000 TL. maddi, 10.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, kusur oranı ve tazminat miktarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 11.779,93 TL. maddi 5.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacının yaralanması nedeniyle İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan Özürlü Sağlık Kurulu raporu esas alınarak karar verilmiş ise de davacının özür durumunu belirleyen rapor çalışma gücü kaybı hesabında esas alınamaz. Mahkemece davacının çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği’ne uygun şekilde maluliyet oranının tespiti ve maluliyetinin dava konusu kaza sonucu meydana gelip gelmeyeceğine ilişkin Adli Tıp Kurumu veya Üniversite hastanelerinin adli tıp kürsüsünden rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir3-Dava dilekçesindeki talep, davacının maluliyetinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Böyle bir davada davacının zararının belirlenebilmesi için gelir durumunun net olarak belirlenmesi gerekir. Davacının garson olduğunu belirtilmiş, mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda asgari ücretin 1.46 katı gelir elde ettiği kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak davacının yaptığı iş ve geliri net olarak belirlenmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle davacının yaptığı iş, geliri, yaşı, çalıştığı işyerlerine ait kayıtlar gibi hususların daha net kriterler ile ortaya konulması gerekmektedir. Öncelikle davacıya bu konuda ispat imkanı verilmesi ve davacının yaptığı iş, çalıştığı işyerlerine ait kayıtlar, sigorta bilgileri ve yaptığı işe göre bu konu ile ilgili kuruluşlara yazı yazılarak muhtemel geliri tespit edilerek bu miktara göre tazminatın belirlenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.4-Mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda davacının, pasif dönem için de aktif dönemdeki gelir esas alınmıştır. Davacının emekli olduktan sonra aynı geliri elde edemeyeceği, bu nedenle pasif dönem için varsayımsal olarak asgari ücret düzeyinde gelir elde edebileceği gözetilerek hesaplama yapılması gerekirken aktif dönemdeki gelire göre zararın belirlenmiş olmasıda bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ;Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,2,3 ve 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.