MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; 02/06/2010 tarihinde, mumcu caddesinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında; davalı ...'ın sevk ve idaresinde bulunan ve işleteni ruhsat sahibi ... Kurumsal Himmetler A.Ş'ye ait olan ... plakalı aracın Otel ... önündeki kavşağı döndüğü sırada, meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, müvekkili ...'ı yaraladığını, ... ile ...'ın ...'ın anne ve babası olduğunu, kaza ile ilgili tutulan trafik kazası tespit tutanağına göre ...'ın davalı, ...'ın dikkatsizliği ve tedbirsizliği neticesinde yaralandığını, müvekkilinin meydana gelen trafik kazası neticesinde sakatlandığını ve hastanede tedavi olmak zorunda kaldığını, maddi kayıpların olduğunu, müvekkili ...'ın geçirdiği trafik kazası sonunda Annesi ...'ın çocuklarının geçirmiş odluğu kazadan dolayı elem ve ızdırap yaşadıklarını, annesinin çalıştığı işi bırakarak çocuğuna bakmak zorunda kaldığını belieterk fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; 1.000,00.-TL maddi tazminatın, ... Kurumsal Hizmetler A.Ş., ... ve ... Sigorta'dan (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla), olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; ... için 5.000,00.-TL, ... için 5.000,00.-TL, ... için 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 15.000,00.-TL manevi tazminatın ... Kurumsal Hizmetler A.Ş. ve ...'dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini toplam 10.774,00.-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş vekili; müvekkili şirketin nezdinde, kazaya karışan ... plakalı araca ait 10293131 nolu ve 30/03/2010-30/03/2011 vadeli Trafik Sigorta Poliçesinin bulunduğunu, zorunlu trafik poliçesi teminatının, kaza tarihi itibariyle maddi zararlarda 17.500,00.-TL, tedavi gideri masrafları için 175.000,00.-TL, sakatlık ve ölüm halinde ise 175.000,00.-TL olduğunu, müvekkili sigorta şirketi aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinde belirtilen poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu tutabileceklerini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85'nci maddesine göre, müvekkili sigorta şirketinin, işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olacağını, bu nedenle dava konusu kazanın; Kusur ve hasar miktarı yönünden uzman bilirkişiler tarafından incelenmesi ve mahallinde gerektiğinde keşif yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Davalı ...Ş vekili; davaya konu yaralamalı trafik kazasına karıştığı iddia olunan ...plakalı aracın 25/03/2009 tarihinde düzenlenen Uzun Süreli Taşıt Kiralama Sözleşmesi 36 ay süre ile ...'a kiralandığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3'ncü maddesindeki tanımlarda uzun süreli kiralamaya yer verildiğini, 58'nci maddesindeki uzun süreli kiralamada işleten bulunan kiracının sorumluluğunun ön görüldüğünü, huzurdaki davada husumetin işleten bulunan kiracıya yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili şirket bakımından pasif husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, Davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; 2.693,64.-TL maddi tazminatın davalılar ... ve ... Kurumsal Hizmetler A.Ş için kaza tarihinden itibaren, davalı ... A.Ş için de dava tarihinden geçerli olmak ve sigorta şirketi açısından poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacı ...'a ödenmesine; Davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; davacı ... için 1.200,00.-TL , davacı ... İçin 1.000,00.-TL, davacı ... için de 1.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan ( 02/06/2010 ) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... Kurumsal Hizmetler A.Ş'den tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.1-Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı 1.822,00 TL olup davacılar için ayrı ayrı hükmedilen manevi tazminat miktarları bu rakamın altında olduğundan karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle, davacılar için ayrı ayrı hükmedilen manevi tazminata ilişkin davalı ... vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, 2-Maddi tazminat konusundaki temyiz itirazlarına gelince; 2918 sayılı KTK.nun hükümlerine göre trafik kaydı, işleteni kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü de yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde "işleten, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görünen veya aracın uzun süreli kiralama ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin olan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse bu kimse işleten sayılır" şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde gerekse Yargıtay'ın uygulamalarında kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Somut olayda, kaza yapan ve davalı ... adına kayıtlı olan ... plakalı aracın, davalı tarafından dava dışı ... AŞ'ye 25.03.2009 tarihinde yapılan Taşıt Kira Sözleşmesi ile kiralandığı anlaşılmıştır. Anılan sözleşmede, kira süresinin, aracın teslim taraihinden itibaren 36 ay olduğu belirilmiş ise de, sözleşmenin kaza tarihi itibariyle devam edip etmediği başka deyişle taraflardan biri ya da ikisi tarafından sonlandırılıp sonlandırılmadığı,aracın dava dışı kiracıya teslim edilip edilmediği, kira sözleşmesinin bedelinin kiracı ... AŞ tarafından ödenip ödenmediği duraksamaya yer vermeyecek şekilde araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, aracı kiralayan şirketin kaza tarihi itibari ile farazi işleten olup olmadığı araştırılıp duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yeterli araştırma yapılmadan eksik araştırma ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin manevi tazminat konusundaki temyiz itirazlarının mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin maddi tazminat hususundaki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ye geri verilmesine 26.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.