Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 575 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10210 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi ...-...Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı, davalı taraf aracının kendi yönetimindeki araca çarparak hasarlandığını, davalı sürücünün olayda tamamen kusurlu olduğunu aracın aks taşıyıcısında kazada hasarlandığını ancak bunun davalı sigortacının eksperi tarafından ikazına rağmen dikkate alınmadığını ve 539 TL hasar tesbit edildiğini, oysa söz konusu aksın parça ve işçilik bedeli taplamının 1150 TL olduğunu ayrıca araçta 500 TL tutarında değer kaybı olduğunun bilirkişi raporu ile tesbit edildiğini, ihtara rağmen davalıların hasarın tamamını karşılamadığını aracın aksının değiştirilmemesi nedeniyle olay tarihinden bu güne kadar aracını acil durumlar dışında kullanamadığını, mağduriyeti nedeniyle kredi çekmek zorunda kaldığını belirterek ....000 TL maddi, ....000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiş, davacı vekili de aynı hususları tekrarlamıştır.Davalı ... ..... ... A.Ş vekili, davacı araç maliki olmadığından aktif dava ehliyetinin olmadığını olayda davacının kusurlu olduğunu davacının kazadan çok sonra tesbit yaptırdığını, tek taraflı olarak yaptırılan tesbit raporunu kabul etmediğini, olay tarihinden tesbit tarihine kadar aracın başka hasarlara da maruz kalmasının mümkün bulunduğunu manevi tazminat ve değer kaybının teminat dışında kaldığını davacı aracında eksperce tesbit edilen 539 TL hasarın aracın maliki .........'a ........2010 tarihinde ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., olayda kusurlu olduğunu ancak %100 kusuru bulunmadığını diğer davalı sigortacının davacının hasarını karşıladığını, kaza nedeniyle borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, manevi tazminat davasının reddine, maddi tazminata yönelik davanın kısmen kabulü ile 512 TL tazminatın ........2009 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir....-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı ... şirketi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir....-6100 Sayılı HMK'nin 294 vd maddelerinde hükmün nasıl yazılacağı neleri ihtiva edeceği hususları düzenlenmiştir. Aynı yasanın 294/... maddesinde " hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur." Yine 6100 Sayılı HMK'nin 298/... maddesi gereğince " Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz." Somut olayda yerel mahkemenin yargılama sonuçlandırıldığı kısa kararın .... bendinde " maddi tazminata yönelik davanın kısmen kabulü ile 912 TL madde tazminatın ........2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" denildiği halde gerekçeli kararın ....bendinde (kararın altına yapılan tahsis sonucu) maddi tazminata yönelik davanın kısmen kabulü ile 512 TL maddi tazminatın ........2009 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" denilmiştir. Bu hal HMK'nin 294/... ve 298/... maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden ........1992 gün ve 1991/... E 1992/... K sayılı ... İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.Kabule görede;a-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı vekili aracın aks taşıyıcısında meydana gelen hasar bedeli ile değer kaybı zararını talep etmiştir. Mahkemenin her talep hakkında inceleme yapıp karar vermesi gerekir. Davacı tarafa yaptırılan tesbit bilirkişi raporunda davacı aracından 500 TL tutarında değer kaybı oluduğu belirtilmiş ise de tek taraflı olarak yaptırılan ve davalı tarafın açıkça itirazına uğrayan tesbit raporuna göre hüküm kurulamaz.Mahkemece hükme esas alınan ........2011 tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafın kavşaklarda geçiş önceliğine uymamaktan %80 oranında davacı tarafın trafik seyir güvenliği ve düzeni ile ilgili kural, kaide, zorunluluk ve yükümlülüklere riayet etmemesi nedeniyle %... oranında kusurlu oldukları belirtilmiş ........2011 tarihli raporda davacı aracının ön sol aks taşıyıcısında 640 TL tutarında hasar olduğu tesbit edilmiş olup davacı aracında iş bu trafik kazası nedeniyle değer kaybı meydana gelip gelmediği hususunda inceleme yapılmamıştır.Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda ........2011 tarihli raporu hazırlayan bilirkişiden davacının aracında kaza nedeniyle değer kaybı olup olmadığı varsa ne kadar değer kaybı zararı olduğu hususunda denetime elverişli gerekçeli, ayrıntılı bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir.b-Davacı vekili aracının aks taşıyıcısınında bu kazada hasarlandığını, davalı ... şirketinin bu hasarı karşılamadığını ileri sürmüş, davalı ... şirketi vekili ise öncelikle araçtaki aks taşıyıcısının bu kazada hasarlanıp hasarlanmadığının uzman bilirkişi marifetiyle tesbitini talep etmiştir. Buna rağmen mahkemece aks taşıyıcısının bu kazada hasarlanıp hasarlanmdığı yönünden inceleme yapılmaksızın sadece aks taşıyıcısının bedeli tesbit edilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.Bu durumda mahkemece davacı aracının aks taşıyıcısının iş bu olay nedeniyle hasarlanıp hasarlanmadığı hususunda konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına, tanık beyanlarına, belgelere göre gerekçeli, denetime elverişli ayrıntılı bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.c- Davacı vekili şimdilik ....000 TL maddi ve ....000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan ......nin .../... bendi gereğince, manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya para ile değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açışından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.Bu durumda mahkemece şartları bulunmayan manevi tazminat davasının reddine karar verilmesine göre duruşmalar da kendini vekille temsil ettiren davalı ... şirketi lehine reddedilen manevi tazminat yönünden de ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde sadece kısmen reddine karar verilen maddi tazminat üzerinden tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetli değildir.D-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan .....nin .../... maddesi gereğince asıl alacak miktarı ....333,33 TL.ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti tarifenin ....kısmının .... bölümünde ... mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir (400 TL). Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez. Somut olayda davanın kısmen kabul ile 512 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesine davacı yönünden asıl alacak miktarının kabul edilen kısmı 512 TL olmasına göre davacı lehine ... mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen 400 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi asıl alacak miktarını geçecek şekilde 600 TL vekalet ücretine karar verilmesi de isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda ... nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ... nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ... şirketine geri verilmesine ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.