Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 562 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 15253 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacılar vekili, müvekkillerinin desteği ...'in 03/11/2000 tarihinde davalılardan ...'ın sevk ve idaresindeki, diğer davalıya ait ... plaka nolu aracın kendisine çarpması sonucu yaralandığını daha sonra da vefat ettiğini, müvekkillerinin murisin desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile murisin eşi davacı müvekkili ... için 2.000,00 TL maddi, murisin kızı davacı ... için 2.000,00 TL maddi, murisin torunları ... için 1.500,00 TL maddi, ... için 1.500,00 TL maddi olmak üzere toplam 7.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı ...Ş vekili, davanın müvekkil lehine zamanaşımına uğradığını, husumet itirazı olduğunu mahkemece esasa girilmesi halinde ise davanın müvekkil lehine kusuru ve ihmali bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, açılan davanın kısmen kabulüne,vefat eden davacı ... .için 3.931,23 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 19/11/2000'den itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak dosya içindeki davacı murise ait ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/25 sayılı veraset ilamının hisseleri oranında davacılara verilmesine, diğer davacılar ile ilgili davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde "motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." denilmektedir. Aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu kaza 03.11.2000 tarihinde gerçekleşmiş, davacılar vekilince 25.07.2008 tarihinde dava açılmış ve aynı gün harcı yatırılmıştır. Davalı ...Ş vekili, süresi içinde zamanaşımı definde bulunmuş, yerel mahkeme, davalının zamanaşımı defini değerlendirmeksizin davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan ceza kanunu 765 Sayılı TCK’dır. Davaya konu kazada bir kişinin ölmüş olmasına göre, cezayı gerektiren fiilin 765 Sayılı TCK'nun 102/4 maddesine göre 5 yıllık ceza zamanaşımı süresine tabidir. Bu durumda dava 5 yıllık sürenin bitiminden sonra açılmıştır. Dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Bu hale göre, mahkemece, zamanaşımı süresinin dolduğu dikkate alınmak suretiyle işin esasına girilmeden davanın zamanaşımından reddi yönünde bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-) Bozma kapsam ve nedenine göre davalı ...Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş'ne geri verilmesine 26/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.