MAHKEMESİ : Alanya 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/11/2012NUMARASI : 2010/161-2012/892Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalıların sürücü ve ZMSS sigortacısı olduğu aracın yaya olan desteklerine çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, kaza anında araç sürücüsünün 1.72 promil alkollü olduğunu belirterek davacı Fatma için 5.000,00 manevi, 2.000,00 TL maddi, davacı Dürdane için 2.000,00 TL manevi 1.000,00 TL maddi, davacı Neslihan için 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı Fatma yönünden arttırmıştır.Davalı sigorta vekili ve diğer davalı vekili ,davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı F.. K.. yönünden açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, 9.225,68 TL'nin 2.000.00 TL'sinin 15.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı H.. U..'tan, davalı Sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, bakiye 7.225,68 TL'nin ise faizsiz olarak davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı F.. K..'a verilmesine, davacı F.. K.. için 1.250,00 TL, diğer davacıların her biri içinde 500'er TL manevi tazminatın 15.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı H.. U..'tan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, dava dilekçesinde Neslihan için destek talebinde bulunulmamış olmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.BK.nun 47.maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülüklerde değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktadır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. 22.6.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlarda açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Bu durumda, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, sürücünün alkollü oluşu, kusur oranları da gözönünde tutularak, davacılar için talep edilen manevi tazminatın tamamına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.3-Davacının, dava dilekçesinde tazminatların miktarları yönünden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kısmi alacak ve faiz talebinde bulunduğu, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat miktarını arttırdığı, ıslah dilekçesinde faiz talep etmemekle birlikte dava dilekçesinde istenen faizin ıslah dilekçesinde arttırılan alacağı da kapsadığı, ıslahla arttırılan bölüme de faiz işletilmesi gerektiği halde yazılı şekilde ıslahla arttırılan kısım yönünden faize hükmedilmemesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.