MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili,..Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/621 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından kasko sigortalı aracın tek taraflı kaza sonucu hasar gördüğünü belirterek aracın kullanılmaz hale gelmesi ve aracın olmaması sebebiyle ticari taksiye ödenen taşıma ücreti şimdilik 7.000,00 TL maddi tazminatın kaza olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Birleşen ..Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/675 esas sayılı dosyasında fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla araç hasarı olarak 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili 02.04.2012 tarihinde birleşen dava yönünden taleplerini 16.500 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada davanın kabulü ile toplam 7.000TL'nin 22/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, birleşen davada 16.500 TL'nin 28/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hükmüne uyulan dairenin bozma ilamında özetle; HUMK'nun 45. ve devamı (6100 sayılı HMK'nun 166. ve devamı) maddeleri uyarınca davaların birleştirilmesine karar verilmesi halinde sadece bunların yargılaması birlikte yürütülmekte olup, herdava bağımsız karakterini koruduğunu, bu durumda mahkemece, her dava için ayrı ayrı hüküm kurulması gereğine değinilmiştir.1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, kasko sözleşmesine dayalı taşıma ücreti, birleşen dava ise araçtaki hasar nedeniyle kasko bedelinin tazmini istemine ilişkindir.2918 sayılı KTK'nin 109.maddesi; "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar" hükmünü düzenlemektedir. Somut olayda; davacı 03.05.2009 tarihinde meydana gelen kazada aracının hasarlandığını belirterek sigorta poliçesi kapsamında tazminini talep etmiştir. Davacı vekili; 02.04.2012 tarihinde Birleşen..Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/675 Esas sayılı dosyası yönünden talebini ıslah etmiştir. Davalı vekili; ıslah zaman aşımı def'inde bulunmuştur. Mahkemece, davalının ıslah zaman aşımına ilişkin itirazı hakkında olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Dava dilekçesi ile talep edilmeyen kısım yönünden zaman aşımı süresi işlemeye devam eder. Buna göre yukarıda anılan kanun maddesi uyarınca davacı vekilinin ıslah ile artırılan miktar yönünden talebi zaman aşımına uğramıştır. Mahkemece; Birleşen ..Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/675 Esas sayılı dosyası yönünden ıslahla artırılan miktar hakkında zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.