Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5564 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8162 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; davalının sürücüsü ve işleteni olduğu trafik sigortası bulunmayan aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında vefat eden 'ın hak sahiplerine ödeme yaptıklarını, yasa ve yönetmelik gereğince zarara neden olanlara ödenen tazminatı rücu etme haklarının olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.361,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili; zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının yanlış plaka üzerinden yazışma yaparak haksız yere ödeme yaptığını ve kazaya karışan aracın trafik sigortası bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 9.361,00 TL tazminatın 28.09.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle ... tarafından yapılan ödemelerin rücuen tahsili istemine ilişkindir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebileceğini ve fesih halinde sigortanın fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerli olduğu düzenlenmiştir. Kanunun açık lafzından da anlaşılacağı üzere işletenin değişmesi, kendiliğinden sigorta sözleşmesinin sona ermesine sebebiyet vermez. Sigorta sözleşmesinin sona ermesi için işletenin değişmesinin yanı sıra sigorta şirketi tarafından sözleşmenin feshedilmiş olması da gerekmektedir. Sigorta sözleşmelerine ilişkin genel şartların normlar hiyerarşisi gereğince kanuna uygun olması gerekmektedir. Bu nedenle genel şartların kanuna aykırı olan hükümlerinin sigorta sözleşmesinin tarafı olmayan davalı hakkında uygulanması mümkün değildir.Somut olayda, dava konusu kazaya karışanplakalı aracın eski maliki olan tarafından nezdinde 20.01.2004 başlangıç tarihli ve bir yıl geçerli trafik sigortası yaptırılmıştır. Dava konusu araç daha sonra 26.06.2004 tarihli noter senediyle davalı 'e satılmış olup davalı tarafından yeniden trafik sigortası yaptırıldığına ve aracın satılması nedeniyle ne ihbarda bulunulduğuna dair herhangi bir belge sunulmamıştır. Yine ihbar edilen tarafından poliçenin kaza tarihinden önce feshedildiğine dair herhangi bir iddiada bulunulmadığı gibi buna dair bir delil de sunulmuş değildir. Sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde poliçenin satış nedeniyle satış tarihinden 10 gün sonra sona erdiği beyan edilmiştir.Mahkemece aracın satılması nedeniyle poliçenin kazadan önce iptal olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dava konusu araç hakkında i tarafından tanzim edilen trafik sigorta poliçesi kaza tarihi olan 01.09.2004 tarihi itibariyle feshedilmemiş olduğundan söz konusu poliçe 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 94. maddesi gereğince kaza tarihi itibariyle geçerli olmaya devam etmektedir. Dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğundan artık davacı ...'nın sigortalı olan araç nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. ...'nın herhangi bir sorumluluğu olmadığından trafik kazası nedeniyle hak sahiplerine yapılmış olan ödemeler yersizdir. ... tarafından yapılan ödemeler yersiz olduğundan artık yapılmış olan ödemelerin davalıya rücu edilmesi mümkün değildir.Bu nedenle mahkemece, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 94. maddesi gereğince kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle sigortalı olduğu ve davacı tarafından yapılan ödemelerin yersiz olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte belirtilen sebeple bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde hükmü temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine, 05/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.