Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5557 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 4601 - Esas Yıl 2008





Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait, davalıya kasko sigortalı 21 .. 713 plakalı aracın trafik kazası sonucu pert olduğunu, sigorta poliçesinde araç değeri 82.000,00 YTL olduğu halde davalı şirket tarafından 68.000,00 YTL. ödendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 14.000,00 YTL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, müvekkilinin 09.02.2006 tarihli ibraname ile ibra edildiğini, aracın piyasa değeri tesbit edilerek ödeme yapıldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüyle , 4.000,00 YTL tazminatın 09.02.2006 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2. Davacı taraf davalı R.. Sigorta Anonim Şirketinden kasko sigorta sözleşmesine dayanarak talepte bulunmuştur. Davacıya ait aracın dosya arasındaki ekspertiz raporundan Akbank D.. Merkez Şubesine rehinli olduğu anlaşılmaktadır. Sigortalı araç üzerinde rehin hakkı bulunan dava dışı bankanın aracın hasara uğraması halinde tazminatı talep hakkı bulunduğu kuşkusuzdur. Somut olayda, dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı bankanın, tazminatın davacıya ödenmesine muvafakati olup olmadığı konusu araştırılmamıştır. Mahkemece, bu muvafakatin olup olmadığının araştırılması, bankanın muvafakati sağlandığı takdirde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi halde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3.HYUY.nın 275 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşü alınmalıdır. Buna göre hasarla ilgili olarak Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğinden gelen cevabi yazıdaki kasko değerleri ile yetinilerek hüküm kurulması doğru değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş hasar tazminatının saptanması için uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli değildir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.