Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5522 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1719 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili esas ve birleştirilen davada, davalı borçlulardan ...'in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı 1367 parsel nolu taşınmazını 5.4.2005 tarihinde davalı Sadettin Batmazoğlu'na 1083 parsel nolu taşınmazını 7.4.2005 tarihinde eşi davalı ...'e, davalı borçlu ... ise adına kayıtlı 3286 ada 3 parseldeki 1159/2400 hissesini 25.5.2005 tarihinde davalı ...'a, 3284 ada 3 parselde 1880/2400 hissesini 5.5.2003 tarihinde davalı ...'e, 499 ada 82 parselde 4 ve 8 nolu bağımsız bölümleri 22.11.2004, 10 nolu bağımsız bölümü 9.11.2004 tarihinde davalı ..a sattığını belirterek tasarrufların iptalini dava ve talep etmiş, 16.2.2006 tarihli duruşmada davalı ..hakkındaki davasından, karardan sonra da 19.4.2007 tarihli dilekçesi ile de davalı ... hakkındaki davasından feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı borçlu şirketler esas davada savunma yapmamış birleştirilen davada ise davalı borçlu şirketler ile borçlu ... vekili, HUMK'nun 9 ve 13.maddeleri gereğince ... Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğunu, aciz belgesi sunulmadığını, satışların gerçek bedelle yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., HUMK'nun 9 ve 13.maddeleri gereğince ..Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğunu, satış bedellerinin rayice uygun olduğunun belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., .. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğunu, takip konusu borcun karşılıksız olmadığını, borçluların iki taşınmazı üzerinde davacının ipoteği olduğunu, dava konusu taşınmaza alıcı çıkmadığı için eşi.. aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... ile vekili, .. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğunu, dava konusu taşınmazı 22.6.1990 yılında muhtarlık satış senedi ile ..Kaplan'dan aldıklarını, imar uygulamasından sonra tapuyu aldıklarını, o tarihten beri taşınmazda oturduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... ile vekili ..Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğunu dava konusu taşınmazı 1992 yılında aldıklarını, 1994 beri oturduğunu tapu kaydının imar uygulaması ile çıkarıldığını zaman aşımı nedeniyle davanın reddini savunmuştur.Davalı .. savunma yapmamıştır.Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporuna göre, esas dava yönünden davanın kısmen kabul kısmenreddi ile davacı vekili 16.2.2006 tarihli celsede davalı .. hakkındaki davasından feregat ettiğinden HUMK'nun 91 ve 93 maddesi gereğince .. hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, İİK 277 ve 283.maddeler gereğince takip konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak davalı ... adına kayıtlı 1083 parselin satışına ilişkin tasarrufun iptaline, birleştirilen dava yönünden takip konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak davalılardan ... adına kayıtlı 3286 ada 3 parsel nolu taşınmazın 1559/2400 hissesinin satışına ilişkin tasarrufun iptaline, davalı ... adına kayıtlı 3284 ada 3 parsel nolu taşınmazın 1880/2400 hissesinin satışına ilişkin tasarrufun iptaline, davalı ... adına kayıtlı 499 ada 82 parsel zemin kat 4 nolu ve 8 nolu bağımsız bölümler ile 499 ada 82 parsel 10 nolu bağımsız bölümün satışına ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.1-Esas ve birleştirilen davada davalı ... dava konusu tasarrufların tarafı olmadığından haklarındaki her iki davanın da taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken haklarında olumlu olumsuz karar verilmeden harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaları doğru görülmemiştir.2-Davacı vekili, 19.4.2007 tarihli dilekçesi ile esas davanın davalısı ... hakkındaki davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, vekaletnamesinde feragata yetkisi de bulunduğundan vaki feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere esas dava yönünden davalı ... aleyhine kurulan hükmün bozulması gerekmektedir.3-Davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yönünden; tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması ve borçlu hakkında düzenlenmiş geciçi veya kati aciz belgesi sunulması gereklidir. Somut olayda takip konusu borçlar 5.10.2004 tanzim 5.11.2004 vadeli senetlere dayalı olup dava konusu 3286 ada 3 parsel 161,57 m2 arsanın 1559/2400 hissesi 9.4.2003 tarih 3532 yevmiye nolu satış sözleşmesi ile boçlu ... tarafından davalı Dede ....'a; dava konusu 3284 ada 3 parsel 146.25 m2lik arsanın 1880/2400 hissesi 5.5.2003 tarih 3612 yevmiye nolu satış sözleşmesi ile davalı ... tarafından davalı ...'e satılmıştır. Bu durumda iptali istenen 9.4.2003 ve 5.5.2003 tarihli tasarruflar takip konusu 5.10.2004 tarihli borçtan önce yapıldığından kural olarak eldeki davanın önşart yokluğundan reddi gerekir. Ancak uygulamada alacak- borç ilişkisi daha önce başlamasına rağmen alacak için düzenlenen bono veya çek gibi kıymetli evraka sonraki tarihlerin atıldığı sıklıkla görülmektedir. Bu nedenle davacı alacaklı, borcun doğumunun takip dayanağı bonoların veya çeklerin keşide tarihinden önce gerçekleştiğini ileri sürerse mahkemece alacaklıya bu konuda kanıt sunma olanağı verilmeli, gerekirse davacı alacaklı ile borçlu isticvap edilerek senedin düzenlenmesine neden olan temel ilişki sorulmalı borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalıdır. O halde mahkemece davacı vekiline bu konuda delillerini sunması için süre verilmesi, sunduğu delillerin toplanması gerektiğinde davacı banka kayıtları ile davalı borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, borçlunun isticvabı ile borcun doğumunun tespiti belirlenecek tarih iptali istenen tasarruftan sonra ise davanın ön koşul yokluğundan reddine, aksi takdirde yani borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğduğunun belirlenmesi halinde ise davanın esasına girilerek İİK 277 madde kapsamında diğer dava koşullarının varlığının tespiti, varlığı belirlendiği takdirde İİK 278,279,280 madde kapsamında iptal koşulları yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.Ayrıca mahkemece davalı borçlu ...'un aciz halinde olduğu kabul edilmiş ise de icra dosyaları kapsamından adı geçen borçlu adına 499 ada 82 parsel 1,2,3,5,6,7,9,11,12 nolu bağımsız bölüm ile 3282 ada 8 parseldeki taşınmazları üzerine davacı banka tarafından 11.4.2005 tarihinde haciz konulduğu, ayrıca 499 ada 82 parsel 1 nolu bağımsız bölüm üzerinde davacı bankanın 19.11.2004 tarihli 100.000 TL ipoteği olduğu anlaşıldığından davacı vekiline kati aciz belgesi sunması için uygun bir süre verilmesi aciz belgesi sunulduğu takdirde davanın esasının incelenmesi aksi takdirde davanın önkoşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.Kabule göre de; dava konusu 499 ada 82 parsel 4, 8, 10 nolu bağımsız bölümlerin dava dışı alacaklı .. aleyhine yaptığı 2005/8742 sayılı takip dosyasındaki ihale sonucu 23.2.2007 tarihinde dava dışı 3.kişilere satıldığı ve ihalenin kesinleştiği anlaşıldığından anılan taşınmazlar yönünden mahkemece verilen kararın infaz kabiliyeti bulunmadığından isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1, 2, 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'a geri verilmesine 7.4.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.