Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı borçlu Necati'nin alacaklısından mal kaçırmak amacıyla Gaziantep Ş... ilçesi, 25467 Ada, 7 parsel, 9 nolu bağımsız bölümü 17.07.2008 tarihinde eşi davalı Nilgün'e sattığını belirterek, tasarrufun iptalini talep etmiştir.Davalı Necati vekili, dava konusu taşınmazın gerçek değeriyle satıldığını ve davalıların boşandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Davalı Nilgün vekili, 1/2 hissesi müvekkiline ait taşınmazın kalan kısmının da satışa çıkarıldığından bedeli ödenmek suretiyle alındığını ve davalıların boşandıklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillerden, celp edilen belge ve kayıtlardan, bilirkişi raporundan, davalı borçlunun dava konusu taşınmazı diğer davalı eski eşi Nilgün'e tapuda devir gösterdiği ve davacının açmış olduğu icra takip dosyalarının sonuçsuz kaldığı gerekçesiyle davacının davasının birleştirilen dosya ile birlikte kabulüne Gaziantep İkinci İcra Müdüriüğü'nün 2008/14333 ve Dördüncü İcra Müdüriüğü'nün 2008/11627 Esas sayılı dos-yalarındaki asıl alacak ve feriyle sınırlı kalmak kaydıyla Gaziantep Ş... ilçesi, G... Mahallesi, 2546 Ada, 7 parseldeki 9 nolu bağımsız bölümün tasarrufunun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.1- Davalı Necati vekilinin temyiz itirazı yönünden;Yerel mahkeme kararı davalı Necati vekiline 06.04.2009 tarihinde tebliğ edilmesine karşın, 15 günlük süre geçirildikten sonra 27.04.2009 tarihinde kararın temyiz edildiği anlaşıldığından, davalı Necati vekilinin temyiz talebinin süre yönünden reddi gerekmiştir,2- Davalı Nilgün vekilinin temyiz itirazları yönünden;İİK'nın 277. maddesinde iptal davalarının amacı, borçlunun 278, 279 ve 280. maddelerde belirtilen tasarruflarının butlanına hükmetmek olarak açıklanmaktadır. Anayasa'nın 141/3. maddesi ise, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gereğini düzenlemektedir.HUMK'nın 388/III-son fıkrasına göre de; gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanıp, hakimin tarafların sundukları maddi vakıaların hukuki niteliği kendiliğinden araştırıp bulması hükmüne dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini açıklaması gerekmektedir. Yargıtay denetiminin yapılması bakımından da yerel mahkemenin, kararında gerekçelerini açıkça göstermesi zorunludur.Somut olayda "toplanan delillerden, celp edilen belge ve kayıtlardan, keşif ve bilirkişi raporundan davalı borçlunun dava konusu taşınmazı davalı eski eşine tapuda devir gösterdiği, davacı alacağının sonuçsuz kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne" karar verilmiş ise de, anılan hüküm yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında gerekçesiz olduğu anlaşıldığından hükmün bozulması gerekmiştir.Kabule göre de; dava konusu taşınmazın 1/2 hissesi borçlu tarafından diğer davalıya satıldığı halde, hükümde bu hususta açıklık bulunmaması ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi de isabetli görülmemiştir.Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Necati vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Nilgün vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 15.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.