MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; müvekkilinin kullanmış olduğu ... plakalı aracın 14/01/2012 tarihinde davalı ...'ın kullanımında olduğu ... plakalı vasıtanın yanlış şerit ihlali ve şerit tecavüzü nedeniyle çarpması neticesinde hasara uğradığını, davalının kusurlu olduğunu, davacının kaza sebebi ile yaralandığını,elinde meydana gelen kırıklardan dolayı mesleğini ifa edemediği gibi işyerinde de haftalık usulü çalıştığından kaza tarihinden dava açıldığı tarihe kadar her hangi bir ücret elde edemediğini, ek gelir de kazanamadığını, aracında 6.000 TL'lik hasar meydana geldiğini, vücudundaki kırıklar nedeniyle uğramış olduğu korku ve üzüntü nedeniyle 2.000,00 TL manevi tazminat, kaza nedeniyle 4 haftalık ücreti olan 1.500,00 TL gelir kaybının, müvekkili ...'un ek gelir olarak gittiği etkinliklerden mahrum kaldığı için fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmasıyla 200,00 TL gelir kaybıyla toplam 1.700,00 TL gelir kaybının toplamda 3.700,00 TL'nin olay tarihinden işleyecek olan yasal faiziyle birlikte, müvekkiline ait araçta haksız eylem neticesinde meydana gelen 6.000,00 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesini ve ... nolu plaka üzerine devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; müvekkilinin söz konusu kazada kusurunun olmadığını, kaza yerine gelen trafik polislerince düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının hatalı tutulduğunu, araçlarda meydana gelen hasar yerlerinin inceleme tespiti için ekspere başvurulduğunu, eksperin raporunda tutanak ile kazanın uyumsuz olduğunun belirtildiğini, ...'ın yaralanması olayında kusurun tamamen kendisine ait olduğunu, maddi hasarın fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kazanın meydana gelmesinde davalı ...'ın kusurlu olduğu, davacı ...'ın ise kusurunun bulunmadığı, davacı ...'a ait .... plakalı araçta kazadan dolayı 4.237,29 TL hasarının oluştuğunu belirttiği, ...'ın geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararının 664,35 TL olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve olayın oluş şekli de dikkate alınarak manevi tazminat talebinin kabulüne, maddi tazminat davasının ise kısmen kabulüne dair verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Davalı vekilinin davacı ...'un yaralanması sebebi ile manevi tazminat kararı ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesinde; 07.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile 1086 sayılı HUMK’na eklenen ek madde 4 ile aynı Yasa’nın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL'ye çıkarılmıştır. Davalının manevi tazminat kararına yönelik temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davacının, manevi tazminat kararına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.2-Mahkemece, kusur oranlarının belirlenmesi için Makine Mühendisi tarafından hazırlanan 01.06.2015 tarihli raporda davalı ...'nın kusurlu olduğu, davacı ...'un kusurlu olmadığı, Trafik tespit tutanağında da davalının “trafikte hızlı seyir etmesi ve şerit tecavüzünde bulunmasının neden olduğu” yönünde tespitte bulunulması, davacı tarafından delil olarak dosyaya sunulan ... 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2012/262 E.- 2014/119 K. sayılı ilamında, katılan davacı ......'ın ve Sanık davalı ...'ın keşif, bilirkişi raporu ve ... Kurumundan alınan rapora göre olayda sanık ve katılanın eşit oranda kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, Makine Mühendisi tarafından hazırlanan 01.06.2015 tarihli raporda belirtilen kusur oranlarına göre karar verilmiştir. Bilirkişi raporları arasındaki kusur oranlarına ilişkin çelişki giderilmeden ve karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, olay mahallide keşif yapılarak, davacı ve davalı yanın tanıklarının keşif mahallinde dinlenmesi, çarpışma yerinin belirlenmesinden sonra dosyanın İTÜ'den seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazının miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından reddine, 2 nolu bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.