MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın pert olması sebebiyle 25.000 TL araç bedelinin sigortalıya ödendiğini, hasarlı aracın 12.500 TL'sına satıldığını, davalının yol çalışması sebebiyle gerekli önlemleri almaması sebebiyle kusurlu olduğunu, daha önce aynı konuda Van 3.İdare Mahkemesine açılan davanın yargı yolu nedeniyle reddedildiğini, derecattan geçerek bu kararın kesinleştiğini belirterek şimdilik 9.375 TL'nın ödeme tarihinden işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, kusuru, tazminat miktarını kabul etmediğini, gerekli işaretlemelerin yapıldığını, kaza tutanağında da trafik levhalarının mevcudiyetinin gösterildiğini, davacının sigortalısının trafik levhalarına rağmen aracının hızını ayarlamadığını, hız limitini aştığını, ham yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solundan dışına çıktığını, olayda tamamen kusurlu olduğunu olay tarihinde havanın yağışlı, zeminin ıslak olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı ..Genel Müdürlüğü, kamu hizmeti sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Olay idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan, zararın ödetilmesi istekleri 11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı YİBK Kararı'nın 2.bendi hükmünce, tam yargı davasının konusunu oluşturur. Bu davaların ise 2577 Sayılı İYUK'nun 2.maddesi hükmü uyarınca, idare aleyhine, idari yargı yerinde tam yargı davası olarak açılması gerekmektedir. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu davanın genel şartlarından olup yine görev kuralları da kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen dikkate alınması gereklidir. Esasen 2918 sayılı KTK'nun hukuki sorumluluğuna ilişkin 85 ve onu izleyen maddelerinde araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur. Somut olayda, davalının, yol çalışması nedeniyle gerekli önlemleri almadığı, trafik işaretleme ve levhalarını eksik yaptığı ileri sürülerek,.. Genel Müdürlüğü hakkında hizmet kusuruna dayanılarak dava açılmıştır. Bu durumda uyuşmazlık İdari Yargının görev alanında kalmaktadır.2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19.maddesinde "Adli, İdari, Askeri Yargı Merciilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciinin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciinin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteleyeceği" düzenlenmiştir.Bu halde mahkemece, açıklanan Yasa hükmü doğrultusunda işlem yapılarak Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması ve eldeki işin incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye değin ertelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 2.4.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.