Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5270 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25171 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin park halindeki tenteli aracı ile sebze meyve satışı yaparken, davalı..yönetimindeki ticari minibüsün çarpması sonucu aracın ve araçtaki sebze meyvenin zarar gördüğünü araç zararının davalı kasko şirketince ..) karşılandığını ancak emtia zararı, 2.200 TL (22 gün x 100 TL) kazanç zararı olduğunu belirterek toplam 6.156 TL'nin olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalı .. vekili davacıya ait aracın. olduğunu, aracı ve tente hasarı 2.760,00 TL'nin davacıya ödendiğini, davacının talebinin fahiş olduğunu, kazanç kaybının teminat dışında kaldığını, toplam 40 adet karpuzun araçtan düşerek zarar gördüğünü, 420 TL zarar oluştuğunu, azami 3.500,00 TL emtia sigorta bedeli ile sorumlu olduklarını, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı . vekili, davalı Şaban'a ait aracın .. şirketi olduğunu, davacı ta.rafından müvekkiline müracaat edilmediğini, temerrüde düşmediklerini, sigortalının kusuru oranında gerçek zarardan sorumlu olduklarını, dolaylı zararlar ile kazanç kaybının teminat dışında kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur..Davalılar .. ve ..., kazada sadece aracın tentesinin hasarlandığını ve sigorta şirketince karşılandığını, müyve ve sebzelerin zarar gördüğüne dair tespit olmadığını, aracın tamir süresinin ve günlük kazanç miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalı.. hakkındaki davanın reddine, emtia zararı yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 1.515,00 TL tazminatın davalı ..'den dava tarihinden, davalılar ..ve ...'dan kaza tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen tahsiline, 1.600,00 TL kazanç kaybının davalı ..'den dava, davalılar .. ve ...'dan kaza tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar. ve ... tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına günlük kazanç kaybının isabetli olmasına göre davalılar Şaban ve ...'nın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz tirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı ..., davacı aracına çarparak aracın ve emtianın zarar görmesine sebebiyet veren aracın işleteni, ... sürücüsü, Axa .. şirketidir. Davacı bunlarla birlikte kendi aracının ..onarım gideri kasko şirketince ödenmiştir. Davacı, yolun sağ kenarında (diğer araçların geçişine engel olmayacak ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde) park halindeki tenteli kamyonunda kavun ve karpuz satışı yapmakta olduğu sırada kaza meydana gelmiştir. Araçta olay anında 390 tane karpuz ve 40 tane kavun olduğu anlaşılmıştır. Kaza sebebiyle araçta yüklü olan karpuzlardan 40 tanesi düşerek kırılmıştır. Davaya konu kaza 30.08.2010 tarihinde meydana gelmiş; riziko kasko şirketine 31.08.2010 tarihinde ihbar edilmiştir. Ekspertiz tarafından aracın içindeki emtiayla birlikte, inceleme yapılana kadar bekletilmesi istenildiğinden, davacı sağlam olan, zarar görmeyen mallarının satışını yapmamıştır. Bu sürede hava sıcaklıklarının 38 derece civarında yüksek seyretmesi sebebiyle, araçta bulunan diğer mallarda bozulmuş ve kullanılmaz hale gelmiştir. Davacı aracı 15.09.2010 tarihinde onarılarak, servisten çıkarılmıştır. Bu hususlar dosya kapsamı ve bilirkişi raporu ile sabittir. Davacı vekili emtia ve kazanç kaybı zararının tazminini istemiştir. Bilirkişi raporunda, araçta bulunan tüm malların zararı 1.515,00 TL olarak tespit edilmiş, kasko şirketi dışındaki davalıların kaza sonucu doğrudan zarar gören 40 adet karpuz bedelinden sorumlu olacakları, davacının sağlam olan ürünleri bir başka araca nakledip satmayarak, eksperin talimatı ile bekleterek zararın artmasına sebebiyet verdiği, bu nedenle kasko şirketinin toplam 1.515,00 TL emtia zararından sorumlu olacağı belirtilmiştir. Kasko şirketi dışındaki diğer davalılar kusurları oranında sebebiyet verdikleri gerçek zarardan sorumlu tutulabilirler. Yine, davacı taraf aracın 22 günlük tamir süresince günlük 100,00 TL'sından toplam 2.200,00 TL kazanç kaybının tazminini de talep etmiştir. Ekspertiz raporunda aracın 4 işgününde tentenin 1 işgününde tamirinin mümkün olacağı bildirilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; araç ve tentenin makul onarım süresini tespiti ile bu süre için kazanç kaybının tespit edilmesi gerekirken, aracı ve tentenin davacıya 16.09.2010 tarihinde onarılıp teslim edildiğinden bahisle 16 gün için kazanç kaybı belirlenmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda, mahkemece, aracın ve tentenin makul tamir süresinin belirlenmesi hususunda önceki bilirkişiden tüm dosya kapsamına göre, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor alınarak, günlük 100,00 TL'sından kazanç kaybının belirlemesi, davalı.. ile ...'nın 40 adet karpuz zararı 132,00 TL emtia zararı ile ek raporda tespit edilecek kazanç kaybından sorumluluklarına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.3-Dava.., davacı aracına çarparak zarar veren aracın.. Kazanç kaybından sorumlu değil ise de; emtia zararından aracı işletenin Şaban ve sürücü ... ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.Davalıların sorumluluğu yasadan kaynaklanan müteselsil sorumluluk ve aralarındaki münasebetle ihtiyari dava arkadaşlığıdır. Müteselsil borçluluk niteliği itibariyle bölünebilen bir edimin birden fazla borçlusundan herbirinin edimin tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu bir borçluluk türü olup, borçlulardan birinin edimin tümünü ifa ederek alacaklıyı tatmin etmesi halinde, evvelce mevcut olmasa dahi ifayı gerçekleştiren borçlu ile diğer borçlular arasında bir hukuki ilişki doğacaktır. Alacaklıyı tatmin eden bir borçlu, kendisine isabet eden paydan daha fazla bir ödemede bulunduğu takdirde bu fazlalık ölçüsünde diğer borçlulara başvurabilecektir. Bu durum bir borçlunun alacaklıyı tatmin etmesi halinde diğer borçlularında alacaklı karşısında alacaklının tatmin edilmesi ölçüsünde borçtan kurtulmalarının (BK 145/1md.) doğal bir sonucudur. Buna bağlı olarak yasa koyucu da alacaklıyı tatmin eden borçlunun kendi payından fazla ödemede bulunması durumunda bu fazlalık ölçüsünde diğer borçlulara başvurabileceğini açıkca düzenlemiştir. (BK 146/1md.) Bu şekilde belirlenen hak o borçlunun rücu hakkıdır. Yasa koyucu kendi payından fazla ödemede bulunan bir borçluya tanıdığı rücu hakknı kuvvetlendirmek amacıyla (BK 146/1md) halefiyete de yer vermiştir. Açıklanan maddi hukuk hükümleri usul hukukunda dava olarak tezahür etmektedir. Müteselsil borçlular arasındaki ihtiyari dava arkadaşlığı nedeniyle hükmü temyiz etmeyenler hakkında lehe yada aleyhe verilen kararın kesinleştiği düşünülebilirsede, kesinleşme sorumluluk davasına ilişkin olup, ardından görülecek rücu davası yönünden, yani borçlular arasındaki iç ilişki yönünden hüküm ifade etmez. Rücu davası dikkate alındığında davalılar .. ...'nın hükmü temyizde hukuki yararlarının bulunduğu aşikardır. Zira sorumluluk davasındaki karar kesin hüküm oluşturmaz ise de rücu davası yönünden sorumluluk davasının kararı güçlü delil oluşturmaktadır. Hakkında güçlü delil oluşan davalıların rücu davası yönünden sorululuk davası hükmünü diğer müteselsil borçlu aleyhine temyiz etmelerinde hukuki yararları vardır. İhtiyari dava arkadaşlarının sonradan birbirlerine karşı açacakları rücu davasında, esas alınacak mahkeme kararı, ihtilaf henüz önünde iken doğru olarak oluşmalı ve mahkeme davalıların ne oranda hangi zarardan sorumlu tutulup tutulmayacaklarını sorumluluk davası sırasında halletmelidir. Bu kabul tarzı rücu davasında haksız yere temyiz edenler aleyhine güçlü delil oluşturmaması yönünden doğru olduğu gibi, usul ekonomisi yönünden de tarafları tatmin edecektir. Temyiz etmeyen tarafların usulü müktesep hakları da mahkemece icrai nitelikte bir hüküm kurulmayacağı, bozma sonrası kararın gerekçesinde, hakkındaki karar temyiz edilmediğinden kesinleşen davalının da sorumluluk derecesinin tespit edilmesiyle yetinileceği dikkate alındığında ihlal edilmemiş olacaktır. (YHGK 2009/16-428-483 sayılı ilamı)Yukarıdaki açıklamalar gözönüne alınarak somut olaya bakıldığında; davalı ...'nın işleteni, davalı ...'nın sürücüsü, davalı .. şirketi olduğu aracı ile davacıya ait aracın karıştığı kazada, davacı aracı ile araçta yüklü olan emtia hasarlanmış davacı vekili 3.956,00 TL emtia 2.200,00 TL kazanç kaybı zararının davalılardan müteselsilen tahsili istemiyle işbu davayı açmıştır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, davalı sürücünün olayda %100 kusurlu olduğu, 1.515,00 TL emtia, 1.600,00 TL kazanç kaybı olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bu rapora göre 1.515,00 TL emtia zararı ile 1.600,00 TL kazanç kaybı zararının davalı ..'den (davacının kasko şirketi) dava tarihinden, davalılar Şaban ve ...'dan kaza tarihinden itibaren müşterek ve müteselsilen tahsiline, davalı Axa Sigorta AŞ hakkındaki davanın reddine (kazanç ve emtia zararından sorumlu olmadığı gerekçesiyle) karar verilmiştir. Davalı .. kazanç kaybından sorumlu olması da 3.kişinin aracında bulunan ve kaza sırasında hasarlanan emtia zararından sorumlu olduğundan, bu davalı hakkındaki davanın emtia zararı yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Ancak hüküm sadece davalılar. ve ... tarafından temyiz edilmiş olup, hükmü temyize gelmeyen davacı ile davalı .. yönünden hüküm kesinleşmiştir. Davalı sigorta şirketi lehine .. müktesep hak oluşmuştur. Davacı tarafın temyizi bulunmadığından, davalılar Şaban ve ...'nın temyizi üzerine, davalı sigorta şirketinin emtia zararından sorumluluğu cihetine gidilemez, zaten bunun icra kabiliyeti de bulunmamaktadır. Ancak davalılar .. ve ... emtia zararından sorumlu tutulduklarından (bozma ilamına göre 132,00 TL'sından sorumlu tutulacaklarından) davalı sigorta şirketinden aralarındaki iç ilişkiye göre bunu rücu edebilirler. Açıklanan gerekçelerle rücu davası ile borçlular arasındaki iç ilişki ve usul ekonomisi dikkate alındığında kararın temyizinde adı geçen davalıların hukuki yararının bulunduğunun kabulü zorunlu olduğu gibi, hakkındaki karar ..kesinleşen davalı ..nin emtia zararından sorumluluğuna ilişkin değerlendirme yapılarak davalılar ..zararından, davalılar . ve ...'ya karşı sorumlu olduğunun tespiti ile yetinilmesi, bu şekilde icrai nitelikte bir hüküm kurulmayarak davacı ve davalı . yönünden usulü kazanılmış hakkında ihlal edilmemesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar.. ve ...'nın sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar .. ve ...'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalılar lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Şaban ve ...'ya geri verilmesine 02/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.