MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 31.03.2015 Salı günü davalı vekili Av. ... geldi. davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin kendi sevk ve idaresindeki aracı ile yaptığı tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan kızı ve eşinin vefat ettiğini ve müvekkilinin bu suretle murislerinin desteğinden mahrum kaldığını ileri sürerek ıslahla birlikte toplam 77.231,94 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının olayda tam kusurlu olması sebebiyle tazminat talep edemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 1.000 TL'si dava tarihinden, bakiye 76.231,94 TL'si ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte olmak üzere toplam 77.231,94 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Uzun zamandır Dairemizce de benimsenen ve istikrarla uygulanan görüşe göre; sürücünün veya işletenin tam kusurlu olarak ölmesi halinde, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları ve ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı kabul edilmektedir. Dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, bu husus desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğinden ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığından, destekten yoksun kalan üçüncü kişi konumunda bulunan davacıların zararından sorumlu olacaktır.Somut olaya baktığımızda ise; davacı ...'nın bizzat aracın sürücüsü ve işleteni olduğu, kendisinin tam kusuruyla sebebiyet verdiği kazada eşi ve kızının vefat ettiği, davacının bu nedenle davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği anlaşılmaktadır. Yukarıda izah edildiği üzere, tam kusurlu sürücü veya işletenin ölümü halinde onun kusuru desteğinden yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacaktır. Somut olayda ise davacı bizzat aracın sürücüsü olan tam kusurlu işletendir. Bu durumda kendi kusurundan yaralanması beklenemeyecek olan davacının, bizzat akidi olduğu poliçe nedeniyle davalı sigorta şirketi karşısında üçüncü kişi olarak kabulü de mümkün değildir. Hal böyle iken; mahkemece belirtilen gerekçelerle davanın reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 31.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.