Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 521 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9810 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :............Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; davalının kırmızı ışıkta geçerek davacının aracına çarptığını ve olay yerini terkettiğini, davalının aynı zamanda alkollü olduğunu, davacının aracının içinde ailesinin de bulunması nedeniyle olaydan psikolojik olarak ciddi şekilde etkilendiğini belirtilerek 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; müvekkilinin kusurlu olmadığını ve talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Hakim manevi tazminat miktarını özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak belirlemesi gerekmekte olup, hükmedilen manevi tazminat fazladır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Bu durumda hükmedilen manevi tazminat miktarı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, olayın meydana gelmesindeki etkilerine, olay sonrası çekilen acı ve somut olayın özelliklerine, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun olmalıdır. Mahkemece, sorumluluğun niteliği ve olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazla olup hakkaniyet ve adalete uygun düşmediğinden hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.