Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5201 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16603 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı .... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davalı ...na ait organizasyon için kullanıldığı sırada yaya olan davacı ...'ya çarpması sonucu yaralanmasına neden olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla asıl ... için 10.000,00.-TL maddi tazminat ve yine ... için 100.000,00.-TL, anne ve babası için ayrı ayrı 15.000,00.-TL olmak üzere toplam 130.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile arttırmıştır. Davalı .... ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğu ve davacı ...'nın % 2.1 oranında sürekli çalışma gücü kaybı bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabul kısmen reddi ile çalışma gücü kaybı nedeniyle ... için 21.613,45.-TL maddi tazminat ve ayrıca ... için 20.000,00.-TL, anne ve baba için ayrı ayrı 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 30.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı .... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve davalı ...nun 2918 sayılı KTK 105. maddesi gereğince yarış düzenleyicisi olarak sorumlu olmasına göre, davalı .... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Dava Borçlar Kanunu'nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat ve 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dosya kapsamından, mahkemece ... için 20.000,00.-TL, anne ve baba için ayrı ayrı 5.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı ...'nın kaza nedeniyle uyluk kemiği kılmış, ayağına platin uygulanmış ve kaza sonucunda vücut fonksiyonlarında % 2.1 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu anlaşılmaktadır. Manevi tazminatın değerlendirilmesinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de gözönünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan somut olayda olayın meydana geliş şekli, kusur oranları, davacının yaşı ve yaralanma niteliği dikkate alındığında davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarlarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... ve ... vekilinin tüm temyiz nedenlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 2.644,46 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ..., ....'ndan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 31.3.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.