Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5189 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18097 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazı davalı ...l'a devrettiğini bu tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiş, daha sonra taşınmazın önce....'e sonra da ...ve ..... .... ve....'ne devredildiğinden bu tasarruflarında iptali istemi ayrı bir dava açmış, davalar arasında irtibat bulunduğundan birleştirilmiştir.Davalı ...vekili, müvekkilinin borçlunun borçlarından haberdar olmadığını, taşınmazın diğer davalı ....t'e satıldığından kendilerine husumet düşmeyeceğinden haksız açılan davanın reddine savunmuştur.Daval... ve ... ve ...vekili, borçlu hakkında kesinleşmiş icra takibi olmadığı ve aciz durumunun bulunmadığı, davanın 2 yılllık süreden sonra açıldığı ve taşınmazın raiç bedel ödenerek satın alındığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, dava konusu ilk tasarrufun 30.07.2004 tarihinde yapıldığı, aciz belgesinin 01.12.2007 tarihinde alındığı, acizden önce yapılmış bir haciz olmadığı aciz belgesinin tasarruftan 3 yıl sonra alındığı ve borç kaynağı bononun 04.02.2004 tarihli olup tasarruftan önceki tarihi taşıdığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. ( İİK.m.277 ) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksiklik yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür.Somut olayda, borç kaynağı bono 30.10.2003 tarihinde düzenlenmiş, tasaruf ise bu tarihten sonra 30.07.2004 tarihinde yapılmıştır.Borçluların bono ve takip adreslerine 28.04.2005 ve 27.06.2005 tarihlerinde gidilmiş, adreslerden ayrıldıkları belirtilmiş, yapılan adres araştırmasında borçluların adresleri tesbit edilmemiş ve üzerlerine kayıtlı mal varlığı bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun 27.06.2005 tarihi itibari ile aciz durumunun bulunduğu açık olup yargılama sırasında ibraz edilen 10.09.2007 tarihli aciz belgesi bu durumu teyid edici nitelikte olup aciz tarihini belirtmemektedir.Öte yandan, davalı..... hakkında da açılmış dava olduğu halde karar başlığında anılan davalının isminin yer almaması da hatalı olmakla birlikte, bu husus mahallinde her zaman düzeltilebilecek hususlardan olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikate alınarak işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 31.03.2015 günü oybirliğiyle karar verilmiştir. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Vekalet sözleşmesinin kapsamı-İlamın icrasının ayrı bir iş sayılacağı-ilamın icraya konulmaması talebinin azil sayılamayacağı Taraflar arasındaki “avukatlık ücret alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 19.03.2010 gün ve 2010/1 E., 2010/115 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 23. CEZA DAVALARINDA TEMYİZ HARCININ ÖDENMEMESİ CEZA DAVALARINDA HARCI ÖDENMEYEN TEMYİZ TALEBİNİN REDDİ HARÇLAR KANUNU Özel belgede sahtecilik suçundan sanık M.. Ş..’in 5237 sayılı TCK’nun 207/1, 62 ve 58. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Denizli 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.11.2011 gün ve 206-572 sayılı hü Ödeme emrinde alacaklının adresinin yanlış yazılması İtirazYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 58/1.maddesine göre takip talebinde alacaklının ve varsa k Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?