Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5184 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16827 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı alacaklılar vekili, davalı borçlular hakkında takip başlatıldığını, borçluların alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve haklarındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazı davalı ...'e devrettiğini, bu tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili, müvekkilinin borçulları tanımadığını, taşınmazı üzerindeki hacizleri kaldırma karşılığında 44.000,00 TL satın alındığını, 22.000,00 TL peşin verildiği 22.000,00 TL hacizlerin kaldırılması için kullanıldığı kalan 8.000,00 TL paranın havale edildiği ve borçlu ile yapılan kira sözleşmesi uyarınca oturmaya devam edildiğinden haksız açılan davanın reddine savunmuştur.Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için gerekli aciz durumunun bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksiklik yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür.Somut olayda, 16.06.2010 ve 08.07.2010 tarihlerinde üç ayrı dosyadan başlatılan takipler kesinleşmiş olup borçlu....'in takip ve ödeme emrinin tebliğ edildiği ev adresine 01.04.2011 tarihinde haciz için gidildiğinde hacze kabil mal bulunamamış borçlu...'nin evinde yapılan hacizde 1.310,00 TL değerinde ev eşyası haczedilmiş, borçlu ...'nin ise adresten taşındığı tesbit edilmiştir. Öte yandan dava tarih itibariyle borçlulara ait taşınmazların değerinin borcu karşılamadığı ve icra dosyasına göre borcu karşılayacak değerde malları olmadığı anlaşıldığından, aciz durumlarının bulunduğu açıktır. Bu durumda, aciz halinin varlığı sabit iken mahkemece, aksi düşüncelerle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklılara geri verilmesine 31/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.