MAHKEMESİ : Aliağa 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/12/2012NUMARASI : 2010/281-2012/700Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı G. G.vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu aracın davacı Gülcan'ın eşi, davacılar Emine ve Ali'nin müşterek çocukları, diğer davacıların da kardeşi olan Ö.. G..'in yönetimindeki motosiklete çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek, ıslahla birlikte davacı eş için 28.528,82 TL., davacı anne için 22.933,78 TL., davacı baba için 20.952,59 TL. destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı eş için 55.000,00 TL., davacı anne ve baba için 20.000,00'er TL., davacı kardeşler için ise 10.000,00'er TL. manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket ve davalı Vedat vekili, ayrı ayrı davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir.Mahkemece, toplanan delillere göre, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm manevi tazminata yönelik olarak davacı G. G. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. BK.'nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Somut olayda, davalı tarafa ait aracın %75 oranında asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği olayda, hükmü temyiz eden davacı Gülcan'ın eşi vefat etmiş, geriye olay tarihinde 32 yaşında olan davacıyı bırakmıştır.O halde, olaydaki kusur durumu ile meydana gelen ölüm sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalının sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak, davacı Gülcan için olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayacak ölçüde 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı G.G. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı G. G.'e geri verilmesine 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.