MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar ... vekili, ... vekili,... vekili, ..., ..., ..... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalılardan... ve ... ..., ... ve....'ün müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazları diğer davalılara sattıklarını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... , ..., ... ve..... hakkındaki davanın HMK 150 md gereğince davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar hakkındaki davanın ise kısmen kabulü ile davalılar arasında gerçekleşen .... Ada.... Parselde.... nolu taşınmaz olarak kayıtlı taşınmazın 1/4 hissesinin, yine .... Ada,... Parsel... nolu taşınmazın tümüne ilişkin ,... Ada... nolu parsel de kain ... nolu taşınmazın 1/4 hissesinin, 1919 parsel nolu taşınmazın tümünün... Ada... nolu parseldeki taşınmazın tümünün ve... ada,... nolu taşınmazın tümünde gerçekleşen tasarrufi işlemlerin iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ... vekili, ... vekili,... vekili, ..., ..., ..... tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış olup, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İptal davasından maksat İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu davanın önkoşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede Yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.Ayrıca İİK.nın 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buradaki üçüncü kişiden maksat, borçlu ile doğrudan işlem yapan değil, borçlu ile işlemde bulunan kişiden mal veya hakkı satın alan kişi olup uygulamada buna dördüncü kişi denilir. Borçlu ile işlemde bulunmayan dördüncü kişiler hakkında dava açılıp açılmaması davacının isteğine bağlıdır ve bu kişiler yönünden iptal kararı verilebilmesi kötü niyetli olduklarının yani borçlunun alacaklılara zarar verme kastı ile hareket ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduklarının kanıtlanmasına bağlıdır.İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın elden çıkardığı tarihteki gerçek değeridir.1-Davacı vekilinin dava konusu 46 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değelendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bi yön bulunmamasına, ivazlar arasında fahiş fark bulunmadığı gibi, 3. kişi ...'in kötü niyetli olduğunun da kanıtlanamamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin 46 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava ve temyize konu edilen 202 ada 43 sayılı parselin borçlu davalı tarafından taşınmazlarının satışı için bilgi paylaşımında bulunduğu ...'ya satılmıştır. Bu taşınmaz yönünden ivazlar arasında fahiş fark olmamakla birlikte taşınmazı satın alan Bülent'in emlakçı olması ve cevap dilekçesi içeriğine göre borçlu ile taşınmazlarının satışı için bilgi paylaşımında bulunması nedeniyle, borçlunun mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olup olmadığının tartışılması gerekmektedir. Ayrıca dava konusu 7025 ada 6 sayılı parseli borçlu davalıdan satın alan...i'nin ve... ada... sayılı parsel üzerindeki ... nolu bağımsız bölüm satın alan ...'ın taşınmazları dava dışı kişilere sattıkları halde bu taşınmazlar yönünden davacının isteği doğrultusunda davanın tazminata dönüştüğünün göz ardı edilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde yapılan tasarrufların iptaline karar verilmesi doğru değildir. Yine haklarındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilen davalıların açıkça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirdikleri halde bu davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır.3-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarını incelenmesinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ivazlar arasında bir mislini aşan fahiş fark bulunmasına, gerçek bedelin ödendiğinin resmi ve yazılı belgelerle kanıtlanamamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.4-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 3. kişi konumundaki davalı...'nin borçlu davalının kardeşi olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.5-Davalılar ... ve .....'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 3. kişi konumundaki davalı Sevim'in borçlu davalının tasarruf tarihinden sonra boşandığı eski eşi olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.6- Davalılar ... ve.......'nin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tasarrufun iptali davalarında vekalet ücreti ve yargılama giderinin her bir tasarruf için ve her bir davalı açısından ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken tüm tasarruflar ve davalılar açısından tek yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.7-Davalı ...'in temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davalı .... hakkındaki davanın reddine karar verildiği halde aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve...'nin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (6)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...'nin ve (7) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 23.967,12 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar.......'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalılar......., ...,...'e geri verilmesine 30.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.