Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5044 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18333 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi.Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı....’in sevk ve idaresinde olup trafik sigortası bulunmayan... plakalı traktörün 28/11/2009 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması nedeniyle müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.000 TL maddi tazminatın davalıla.... ve Güvence Hesabından olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 136.967,13 TL’ye yükseltmiştir.Birleştirilen davada davacı vekili, davalı....ın maliki, daval...’in sürücüsü olduğu traktörün, müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması nedeniyle müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, 15.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı ..., yargılamaya katılmamıştır. Diğer davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalı sürücü...’in tam kusurlu olduğu, davacının % 35.2 oranında kalıcı maluliyeti bulunduğu gerekçesiyle asıl davada 136.967,13 TL maddi tazminatın davalı... ve Güvence Hesabından tahsiline, birleştirilen davada 10.000 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ....’tan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2)Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir..... Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/495 E. sayılı dosyasında alınan 17.03.2013 tarihli kusur raporuna göre sanık sürücü ...’ın asli, katılan ...’nun tali kusurlu olduğu kabul edilerek, sanık...’in taksirle yaralamaya sebebiyet verme suçundan cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamayacağının kabulü gerekir.(YHGK'nun 1.2.2012 gün 2011-19/639 E, 2012/30 K sayılı ilamı)Bu davada, trafik polis memurundan alınan kusur raporunda davalı sürücü ...’ın tam kusurlu, davacı...’un kusursuz olduğu bildirilmiş, rapora davalı ... itiraz etmiş ise de, mahkemece bu rapora göre hüküm kurulmuştur. O halde mahkemece ceza dosyasındaki ve iş bu davadaki farklı kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporları arasında çelişkilerin giderilmesi amacıyla, ceza dosyasındaki deliller de birlikte değerlendirilerek ... Teknik Üniversitesi makine-trafik kürsüsünden ya da Karayolları Genel Müdürlüğü trafik-fen alanında uzman kişilerden oluşacak bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, davalı tarafın kusur durumuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.3)Davalı, ... vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde,1982 Anayasasının 36. maddesi ve HUMK.'nun 73. maddesi (HMK. madde 27) uyarınca, mahkeme tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Somut olayda; birleştirilen davada davalı ... adına çıkarılan tebligatların iade edildiği ve davanın asıl dava ile birleştirilmesinden sonra da yargılama sırasında bu davalıya tebligat yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, daval...’a usulüne uygun tebligat yapılmadığından, savunma hakkı kısıtlanacak şekilde taraf teşkili sağlanmadan yapılan yargılama sonucu hüküm kurulması isabetli bulunmamış olup, usulüne uygun taraf teşkili sağlanıp yargılama yapılması ve temyiz dilekçesi ekinde bulunan noterde düzenlenen satış belgesine göre davalı...’ın kazaya karışan.... plakalı aracı kaza tarihi 28/11/2009 tarihinden önce 04/12/2008 tarihinde satmış olduğu hususu da değerlendirilerek bu davalı hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'a geri verilmesine 30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.