MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline ait elektrik direğine davalının işleteni olduğu aracın çarpması sonucu hasarlanması nedeni ile ....169,53.-TL tutarında yapılan takibe itizarın iptalini ve % 40 ... inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.Davalı ...'e usulüne uygun davetiye tebliğine karşın duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; haksız fiilin ....09.2006 tarihinde gerçekleştiği, ....09.2006 tarihinde zararın tespiti için keşif özetinin çıkarıldığı, davalı vekilinin takip dosyasında zamanaşımı definde bulunduğu ve davanın zamanaşmına uğradığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalının işleteni olduğu aracın davacıya ait elektrik direğine çarpması sonucu neden olduğu zararın tazminine yönelik ... takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası, ... ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun, alacaklının yapmış olduğu takibe itirazının hükümden düşürülmesine yönelik, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır. .Borçlunun takibe yaptığı itiraz üzerine alacaklının alacağı İİK'nin 68-68/a. maddesindeki belgelerden birine bağlı değilse alacaklı ancak itirazın iptali davası açabilir. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Bu bakımdan borçlu, takip hukukuna özgü bir dava olan itirazın kaldırılmasından farklı olarak itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu, cevap layihasında, bütün savunma sebeplerini bildirebilir. Somut olayda, davalı itirazın iptali davasına karşı davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamış, buna karşın aleyhine yapılan takibe itirazında borcun zamanaşmına uğramış olduğunu ileri sürmüş, mahkemece ... takibinde davalı vekilinin zamanaşımı definde bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği gibi zamanaşımının tamamlandığı savunması bir def’i niteliğindedir. Bu bakımdan zamanaşımı, alacaklının borçluya karşı dava açma veya ... takibinde bulunma hakkını ortadan kaldırmamakla birlikte, açılan davada veya başlatılan takipte borçlunun zamanaşımı def’ini ileri sürmesiyle, alacaklının ifa talebinin reddine neden olmaktadır. Bu nedenle zamanaşımı alacak hakkının ifa edilebilirliğine etki etmekte, alacağın ifasının borçlunun iradesine bırakılmasına neden olmaktadır. Zamanaşımının bu niteliği gereği hakim, hak düşürücü süreden farklı olarak, alacak hakkının zamanaşımına uğradığını dava dosyasından anlasa bile, borçlu tarafından alacağın zamanaşımına uğradığı, defi olarak ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alamaz. İtirazın iptali davasının niteliği gözününe alındığında, borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevap layihasında, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına bakmaksızın, bütün itiraz sebeplerini (mesela zamanaşımını) bildirmelidir. Aksi halde, HUMK'nin 202. maddesi gereğince savunmanın genişletildiği itirazı ile karşılaşabilir (KURU Baki, ... ve İflas Hukuku, C.I, .... B, ... 1988, s. 294). Bu anlamda itirazın iptali davasının takipten bağımsız ayrı bir eda davası olduğu dikkate alındığında, borçlu davalı, zamanaşımı defini cevap layihasında cevap süresi içerisinde ileri sürmelidir. Aksi halde HUMK'nin 202. maddesi (HMK md. 141) gereğince savunmanın genişletilmesi itirazı ile karşılaşabilecektir. Somut olaya dönüldüğünde ise davalı borçlu davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamış olup ancak HUMK'nin 201. maddesi (HMK md. 128) gereğince davacının tüm iddialarını inkar etmiş kabul edilebilir. Hal böyleyken mahkemece defi niteliğindeki zamanaşımının ayrıca ve açıkça davalı tarafından savunma olarak getirilmemiş olmasına karşın kendiliğinden dikkate alınarak yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiş olması yerinde görülmeyerek bozma nedeni kabul edilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine ........2013 gününde Üye ... ile ...'ın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.