Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 504 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 3867 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araç seyir halinde iken, davalı tarafından açılan çukura düşmesi sonucu hasara uğradığını, davalının gerekli tedbirleri almamasının ve uyarı levhası koymamasının kazaya sebebiyet verdiğini belirterek, sigortalısına ödediği 2.708.00 YTL tazminattan, davalının %80 kusur oranına isabet eden 1.624.80 YTL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, husumet nedeniyle ve esastan davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalı ile dava dışı yüklenici firma arasında düzenlenen sözleşme uyarınca, uğranılan zarardan sorumluluğun yükleniciye ait olduğu, işveren olarak davalı İGDAŞ’ın kusurlu olduğu iddia ve ispat edilemediğinden, davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçelerle, davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak, davalı ile dava dışı yüklenici şirket arasındaki eser sözleşmesi hükümleri, sözleşmenin taraflarına yönelik olarak iç ilişkiye ilişkin bir düzenleme olup, asıl zarar gören 3 ncü kişi ve sigorta ettiren konumundaki selefi, dolayısıyla davacı halefi bağlayıcı değildir.Davalının üçüncü kişilere verilecek zararlardan BK.nun 55 nci madde hükmü uyarınca kusursuz ve dava dışı şirket ile aynı Kanun'un 51/2 nci maddesi uyarınca müteselsil sorumluluğu bulunmakta olup,davalının bu şirkete rücu hakkı da mevcuttur.Bu durumda, BK.nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin özelliğinden bahisle,yüklenici şirketin,iş sahibi davalıdan bağımsız olarak iş yürüttüğü ve bu sırada verdiği zarardan tek başına sorumlu olduğu şeklinde bir sonuca somut olayda varılmamalıdır.İş sahibi davalı İGDAŞ Genel Müdürlüğüne B.K.’nun 55.maddesi hükmünden doğan sorumluluğu nedeniyle, bu davada husumet düşeceğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, davalı vekilinin husumet itirazının reddi ile işin esasına girilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı Ray Sigorta A.ş'ye geri verilmesine 11.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.