MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin kullanmakta olduğu aracın cadde üzerinde bulunan rögar kapağının kilitli olmamasından dolayı kaza yaptığını ve aracın hasar gördüğünü, belediye sınırları içindeki yolların yapım ve bakımından belediyenin sorumlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen 17.850 TL hasar bedeli, 5.000 TL değer kaybı olmak üzere toplam 22.850 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, kazanın rögar kapağının kilitli olmamasından kaynaklanmadığını, kazanın davacının rögar kapağının kısmen açık olduğunu fark edince direksiyonu çevirmesi ve sol arka tekerin rögar boşluğuna girerek takılması nedeniyle meydana geldiğini, gölet inşaatında çalışan ağır tonajlı kamyonların kazanın meydana geldiği yolu kullanması nedeniyle rögar kapağının yerinde oynadığını, durumun belediyeye bildirilmediğini, araç sürücüsünün hız sınırlarına uymayarak kendi şeridini kullanmayarak, dikkat ve özen göstermeyerek tam kusurlu olduğunu, tespit dosyasında alınan ilk raporu kabul etmediklerini, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne; 7.940,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili cadde üzerinde bulunan rögar kapağının kilitli olmamasından dolayı müvekkilinin aracının kaza yapıp zarar gördüğünü, belediye sınırları içindeki yolların yapım ve bakımından belediyenin sorumlu olduğunu beyanla araçta meydana gelen hasar ve değer kaybından davalı belediyeyi sorumlu tutarak davalı belediyeye karşı tazminat talebinde bulunmuştur.Davacı davasını belediyenin hizmet kusuruna dayandırarak açmıştır. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediye kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan dolayı açılan davaların, İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunu’nun 2’nci maddesi hükmü uyarınca idare aleyhine idari yargı yerinde tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Bu itibarla, mahkemece idari yargı görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 18.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.