Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4914 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19508 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R- Asıl davada davacı vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin imam nikahlı eşi...'nin meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini ileri sürerek, 1.000,00 TL destek tazminatının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davacılar vekili, asıl davaya konu trafik kazasında müvekkillerinin annesi...'nin hayatını kaybettiğini ileri sürerek, müvekkilleri için ayrı ayrı 500'er TL destek tazminatının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, asıl davada vefat eden...'in davacıya destek olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davada ise davacıların talebiyle bağlı kalınarak davacı... ve... için ayrı ayrı 500'er TL'nın, 18.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinde düzenlenmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 412 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi;BK.nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de nafaka hakkındaki hükümlere dayanır, sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür. Somut uyuşmazlıkta davacı ..., desteğin imam nikahlı eşi olduğunu iddia etmektedir. Mahkemece davacının tüm tanıkları dinlenip varsa diğer delilleri de toplanıp, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.