MAHKEMESİ : Antalya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/07/2012NUMARASI : 2011/1204-2012/676Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı alacaklı vekili, Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2010/16093 sayılı takip dosyasından 28.11.2011 tarihinde haczedilen menkullerin borçluya ait olduğunu, haczin borçlunun fiilen faaliyet gösterdiği adresde yapıldığını ileri sürerek 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi vekili, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını, borçlu ile herhangi bağlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalı 3.kişi ile borçlunun ortaklarının farklı olduğu, haczin 3.kişinin işyerinde yapıldığı, mülkiyet karinesinin 3.kişi yararına olduğu borçlu ile 3.kişi arasında fiili ve organik bağ bulunduğunun davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK'nun 99. maddesine göre açtığı istihkak iddiasının reddi davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 3.kişiye ait işyerinde yapılmış ise de haciz mahallinde borçlu şirkete ait 07 S 0625 plakalı aracın ruhsat fotokopisi ile borçlu şirketin ünvanını yazılı olduğu başka belgeler (imza beyannamesi, karar defteri örneği gibi) bulunmuştur. Bu durumda İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin davalı 3.kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir. İcra memurunun İİK'nun 97. maddesine göre işlem yapması gerekirken hatalı olarak İİK.'99. maddesine göre işlem yaparak alacaklının dava açmak zorunda bırakılması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz. Davalı 3.kişinin dayandığı borcun doğumundan sonraki hacizli ve hiç bir ayırt edici özelliği olmayan faturalar ile adi nitelikli kira sözleşmesi karine aksini ispata yeterli olmadığı gibi 3.kişi yetkilisi haciz sırasında borçlunun Avusturya, Slovak ve İsrail şirketlerinin tur operatörlüğünü yaptığını, borçludan bu şirketlerin operatörlüğünün devir alındığını beyan etmiştir. Borçlu şirket ortağı ve yetkilisi A. İ. B.'ın 20.05.2011 tarihinde 3.kişi şirkete genel müdür olarak atandığı da anlaşılmaktadır. Bu halde 3.kişi ile borçlu arasındaki ilişki örtülü işletme devri ilişkisi olup İİK'nun 44. ve BK'nun 179. maddeleri uyarınca işletmeyi devir alan 3.kişi işletmenin borçlarından da sorumlu olacağından alacaklının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.