MAHKEMESİ :...............Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ..........vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın, kendisine ait araca çarpmasıyla oluşan kazada aracının hasar gördüğünü, aracın tamir edilemediğini ve halen beklemede olduğunu, kusur tespitinin yapılarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. araç hasar bedeli ile 300,00 TL. araç değer kaybının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 12.02.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile değer kaybına ilişkin talebinden vazgeçtiğini, hasar bedeli talebini 15.151,00 TL. artırarak 16.151,00 TL'ye çıkardığını beyanla ıslah edilen kısmın bu tarihten, diğer kısmın dava tarihinden işleyecek faiziyle tahsilini talep etmiştir.Davalı ....... vekili, sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını, kazada davacının asli kusurlu olduğunu, tazminatın fahiş olduğunu, değer kaybı talebinin teminat kapsamında olmadığını, şirketlerinin davadan önce temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., davaya konu kazanın davacının kusuruyla meydana geldiğini, bu nedenle zarar talebinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., usulüne uygun tebligata rağmen, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; değer kaybı talebinin feragat nedeniyle reddine, hasar bedeli talebinin kısmen kabulü ile 5.185,76 TL. tazminatın 1.000,00 TL'lik kısmının dava tarihinden, bakiye kısmının ıslah tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ........ vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle davacı aracında meydana gelen hasar bedeli ile araç değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kusura ilişki olarak Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ile trafikçi bilirkişiden alınan ve birbiriyle uyumlu bilirkişi raporlarının hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ........... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı taraf, trafik kazası nedeniyle aracında oluşan hasar bedeli ile araç değer kaybının tahsili isteminde bulunmaktadır. Davacının talep ettiği araç hasar bedelinin belirlenmesi teknik bilgiyi gerektirdiği nedeniyle, mahkemece Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan alınan 12.02.2014 tarihli raporda, davacının aracında oluşan hasar bedeli 4.400,00 TL. olarak hesaplanmıştır. Bu rapora davacının, yaptırmış olduğu delil tespiti dosyasında makina mühendisi bilirkişiden alınan rapor ile hasar bedelinin 16.151,00 TL. olarak belirlendiği, ATK tarafından belirlenen bedelin çok düşük olduğu, delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporu da dikkate alınarak hasar bedelinin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle itiraz edilmiş; itiraz üzerine mahkemece, davacı itirazları doğrultusunda Adli Tıp Kurumu'ndan ek rapor aldırılmıştır. Adli Tıp Kurumu'nun 26.06.2014 tarihli ek raporunda hasar bedeli, kök rapor ile belirlendiği şekilde aynen benimsenmiş ve davalı tarafın % 60 kusur oranına göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının 3.480,00 TL. olduğu yönünde hesaplama yapılmıştır.Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığı'nın 26.06.2014 tarihli raporunun davacıya tebliği üzerine, davacının 16.12.2014 tarihli celsede rapora itirazının bulunmadığını beyan etmiş olmasına rağmen, mahkemece re'sen tespit dosyasında alınan rapor ile ATK raporu arasında çelişki oluştuğu gerekçesiyle, yeni bir bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş ve bu ara karar doğrultusunda alınan 11.02.2015 tarihli makina mühendisi bilirkişisinin raporu esas alınarak hüküm tesis edilmiştir. Davacının Adli Tıp Kurumu'nun 26.06.2014 tarihli hasar bedelinin tespitine ilişkin raporuna itirazı olmadığını bildirmiş olması karşısında, bu raporun ve rapor ile belirlenen miktarın davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek, bu rapor doğrultusunda davacı talebinin karara bağlanması gerekirken, mahkemece re'sen alınan bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi yoluna gidilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle davanın kabul ve red oranlarına göre hesaplanması gerekli yargılama giderlerinin doğru hesaplanmadığı görülmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 5.185,76 TL. yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm fıkrasının 3 nolu bendi ile, davanın kabul ve red oranlarına göre 1.504,30 TL. yargılama giderinden 1.345,00 TL'nin davalılardan tahsili yönünde hüküm tesis edilmiştir.Davacının, 12.02.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile hasar bedeli talebini artırarak 16.151,00 TL'ye çıkartmış olması karşısında, dava değerinin bu miktar olduğu ve 16.151,00 TL'lik talebin hükme bağlanan kısmı göz önünde bulundurularak davanın kabul ve red oranlarının belirlenmesi gerekirken, bu hesaplama ve oranlamanın yapılmasında yanılgılı sonuca varılması ve belirtilen şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .........vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ....... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.