MAHKEMESİ : İstanbul 45. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 13/09/2013NUMARASI : 2012/96-2013/224Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı H.. G.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; Borçlu davalı H.. T..’ın aciz halinde olduğu ve dava şartının gerçekleştiği düşünülerek tarafların delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile, davalı H.. T..dan davalı H.. G..'ya devredilen .. ada.. parseldeki 39 nolu dükkan ile 92 nolu büronun devrine yönelik tasarrufun iptali İcra iflas kanunu m.283 gereğince İstanbul 13. İcra 2009/26395 sayılı dosyadaki alacakla sınırlı kalmak kaydı ile davacıya cebri icra yoluyla tahsil hakkı sağlanmasına, .. ada .. parseldeki 5/1500 arsa paylı 2 nolu büro yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı H.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece dava konusu .. ada .. parseldeki 39 nolu dükkan ile 92 nolu büroya ilişkin tasarrufun ivazlar arasında fahiş fark bulunması nedeniyle iptaline,.. ada .. parseldeki 2 nolu büro yönünden ise ivazlar arasında fahiş fark bulunmaması nedeniyle hakkındaki davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Yerleşik yargısal uygulamalara göre ivazlar arasında fahiş farkın olduğunu kabul edebilmek için ivazlar arasında 1 misli ve daha fazla farkın olması gerekir. Somut olayda davalı 3. kişi Hasan tarafından ibraz edilen banka dekontlerına göre dava konusu 3 taşınmaz için toplam 220.200.00 TL bedel ödendiği, bilirkişilerin ise taşınmazların gerçek değerlerinin toplam 254.000.00 TL olduğunu bildirdikleri görülmüştür. Bu nedenle ivazlar arasında fahiş fark bulunduğunun kabulü mümkün değildir.Ancak,Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir ( Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı) Genellikle, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır. Bu nedenle mahkemece İİK.nın 280. maddesi uyarınca da araştırma ve inceleme yapılması gerekirken bu yönde bir değerlendirmede bulunulmamıştır. 3. kişi konumundaki davalı H.. G.. cevap dilekçesinde borçlu davalı ile tanıştıklarını ve ticari ilişkilerinin olduğunu beyan etmiş olup dosya içeriğinden de davalıların aynı şirketin yönetim kurulu üyeliği yaptıkları anlaşılmıştır. Bu durumda davalı Hasan ile borçlu davalı arasındaki ticari ilişkiler, arkadaşlık, iş ortaklığı gibi yakınlıkların olup olmadığının açıkça tesbit edilmesi, buna ilişkin delillerin toplanması, davalı Hasan'ın borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilebilecek kişilerden olup olmadığının irdelenerek, karar yerinde tartışılması ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı H.. G.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı H.. G..'ya geri verilmesine 3.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.