MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin yönetimindeki araçla ... Adliyesi arkasında kalan pazar yerinden tercihli yola girmek üzereyken tercihli yol başındaki otomatik mantarları fark edemeyerek aracın ön kısmı ile alt tablasını çarparak hasarlandığını, yer bariyeriyle ilgili uyarı levhasının yaşam merkezinin kapısına konulduğunu, kapılar açık olduğundan bunun fark edilmediğini, davalı belediyenin kusurlu olduğunu, müvekkilinin hasarının kasko sigortasınca karşılandığını, ancak değer kaybı ve araç mahrumiyeti zararının karşılanmadığını belirterek şimdilik 3.000 TL'nın kaza tarihinden işleyecek faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının seyrettiği yolun trafiğe kapalı olduğunu, bu yerin pazar alanı olarak kullanıldığını, pazar kurulmadığı günlerde adliye tarafından otopark olarak kullanıldığını, otopark hizmeti verildiği günlerde dahi dava konusu yerden giriş çıkış yapılmadığını, bariyer uyarı levhasının yolun sağında duvarda asılı olduğunu, kapıların açık olmasının bariyer ve uyarı levhasının görülmesine engel olmadığını, kusuru, zararı kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.080 TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediye, kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan dolayı açılan davaların İYUK'nun 2.maddesi hükmü uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir.Yargı yolu davanın genel şartlarından olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. Esasen 2918 sayılı KTK'nun hukuki sorumluluğa ilişkin 85.ve onu izleyen maddelerinde araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu Yasa kapsamı dışında tutulmuştur.Somut olayda, davacı vekili, davalı belediyenin gerekli önlemleri almaması, uyarıcı ikaz levhalarının konulmaması sebebiyle kazanın meydana geldiğini belirterek davalının hizmet kusuruna dayanmıştır.Bu durumda mahkemece, davaya bakma görevi idari yargıya ait olduğundan, mahkemenin yargı yolu bakımından görevsizliğine ve dava dilekçesinin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.