MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortası ile sigortalı aracın, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu araç ile çarpışması sonucu hasar gördüğünü, kazada davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilince hasar bedeli olarak 8.255,11 TL'nin sigortalısına ödendiğini ileri sürerek sigortalıya ödenen hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren araç sürücüsü ile aracın işleteni olan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı sigorta şirketi olup halefiyet prensibine dayanarak açtığı davada, davalılar gerçek kişidir ve uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda ticari nitelikte olmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkemece taraf delilleri toplandıktan sonra işin esasına girilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken, yazılı olduğu şekilde yanlış gerekçe ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.